Cem Küçük'ten Uçak İtirafı: Sorular Önceden Mi Alınıyor?
Politika

Cem Küçük'ten Uçak İtirafı: Sorular Önceden Mi Alınıyor?


29 September 20255 dk okuma1 görüntülenmeSon güncelleme: 29 September 2025

Türkiye gazetesi yazarı Cem Küçük, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın uçak seyahatlerinde gazetecilere sorulacak soruların önceden İletişim Başkanlığı tarafından alındığı iddiasını doğruladı. Küçük, bu uygulamanın yanlış olduğunu ve medyanın zaten çoğunlukla hükümet yanlısı olduğunu belirtti.

Cem Küçük'ten Şok İddialar

Cem Küçük, katıldığı bir televizyon programında konuyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. İletişim Başkanlığı'nın, gazetecilerin soracağı soruları önceden alarak, aykırı veya istenmeyen soruları elediğini savundu. Küçük, "İletişim Başkanlığı aykırı ya da sorulmasını istemediği soru varsa onları da çıkarıyor. Neden böyle bir uygulama yapılıyor, anlamış değilim. Aslında bu yanlış bir uygulama" ifadelerini kullandı.

Küçük'ün bu açıklamaları, gazetecilerin soru sorma özgürlüğü ve medyanın bağımsızlığı konularında yeniden tartışma başlattı. Birçok kişi, bu uygulamanın gazetecilerin görevlerini yapmasını engellediğini ve kamuoyunun doğru bilgilendirilmesini zorlaştırdığını savunuyor.

Medyanın Durumu Hakkında Değerlendirme

Cem Küçük, medyanın genel durumu hakkında da değerlendirmelerde bulundu. "Medyanın çoğunluğu hükümet yanlısı" diyen Küçük, uçaktaki gazetecilerin zaten ters bir soru soramayacağını ima etti. Bu sözler, medyanın hükümet üzerindeki baskısı ve oto-sansür uyguladığı yönündeki eleştirileri de beraberinde getirdi.

Medyanın bağımsızlığı, demokratik bir toplumun temel taşlarından biridir. Gazetecilerin özgürce soru sorabilmesi ve kamuoyunu doğru bilgilendirebilmesi, şeffaflık ve hesap verebilirliğin sağlanması açısından büyük önem taşır. Bu tür uygulamaların, medyanın bu önemli rolünü zayıflattığı ve kamuoyunun doğru bilgiye erişimini engellediği düşünülmektedir.

Uygulamanın Olası Sonuçları

Cem Küçük'ün açıklamaları, İletişim Başkanlığı'nın bu uygulamayı neden yaptığı sorusunu akla getiriyor. Bu uygulamanın amacı, Cumhurbaşkanı'na yöneltilebilecek eleştirel soruları engellemek ve kamuoyuna sunulacak imajı kontrol altında tutmak olabilir. Ancak, bu tür uygulamaların uzun vadede kamuoyunun güvenini zedeleyebileceği ve medyanın itibarını olumsuz etkileyebileceği unutulmamalıdır.

Bu iddialar, Türkiye'de basın özgürlüğü ve medyanın bağımsızlığı konularındaki endişeleri artırıyor. Gazetecilerin soru sorma özgürlüğünün kısıtlanması ve medyanın hükümet kontrolünde olması, demokratik değerlere aykırı bir durum olarak değerlendiriliyor. Bu nedenle, bu tür uygulamaların şeffaf bir şekilde soruşturulması ve kamuoyunun bilgilendirilmesi büyük önem taşıyor.