Mısır Dışişleri Bakanı Bekr Abdulati, Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurulu'nda yaptığı açıklamalarla gündeme oturdu. Abdulati, ülkesinin, Filistin halkının yerinden edilmesine yönelik herhangi bir senaryoyu kesin bir dille reddettiğini vurguladı. Bu tür eylemlerin etnik temizlik suçu teşkil edeceğini belirten Abdulati, Mısır'ın bu konuda taviz vermeyeceğinin altını çizdi.

Orta Doğu'da Gerilim Tırmanıyor

Abdulati, Orta Doğu'daki durumun "patlamanın eşiğinde" olduğunu ve bölge ülkelerinde güvenlik sağlanmadığı sürece İsrail'in de güvende olamayacağını ifade etti. ABD Başkanı Donald Trump'ın "istikrarın sağlanması, Gazze'deki savaşın sona erdirilmesi ve esirlerin salıverilmesi" vizyonunu desteklemeye hazır olduklarını belirten Abdulati, bölgedeki gerilimin düşürülmesi için çaba gösterilmesi gerektiğini vurguladı.

Mısır "Yeni Bir Nekbe'ye" İzin Vermeyecek

Mısır'ın, Filistin halkının yerinden edilmesine yönelik herhangi bir senaryoya asla izin vermeyeceğini yineleyen Abdulati, ülkesinin "yeni bir Nekbe'nin" içinde yer almayacağını söyledi. Nekbe, 1948 Arap-İsrail Savaşı sırasında yüzbinlerce Filistinlinin topraklarından sürülmesini ifade eden önemli bir tarihi olaydır. Bu ifadenin kullanılması, Mısır'ın Filistin meselesine verdiği önemi ve bu konudaki hassasiyetini açıkça ortaya koymaktadır.

Hedasi Barajı Krizi Devam Ediyor

Abdulati, Kahire ile Addis Ababa arasında anlaşmazlığa neden olan Hedasi Barajı'nın doldurulması ve işletilmesi krizine de değindi. Etiyopya'nın barajla ilgili olarak tek taraflı adımlar attığını belirten Abdulati, "Bu konuda yargıya başvurmaya ve hukuki adımlar atmaya hazırız, haklarımızdan taviz vermeyeceğiz." dedi. Bu açıklama, Mısır'ın su kaynakları konusundaki hassasiyetini ve uluslararası hukuku kullanarak haklarını koruma kararlılığını göstermektedir.

Mısır'ın Filistin halkının yerinden edilmesine karşı duruşu ve Hedasi Barajı konusundaki kararlılığı, ülkenin bölgesel ve uluslararası arenadaki etkin rolünü bir kez daha gözler önüne seriyor. Abdulati'nin açıklamaları, Orta Doğu'daki gerilimin tırmandığı bir dönemde Mısır'ın barış ve istikrar için çaba göstermeye devam edeceğini gösteriyor. Mısır'ın bu konudaki tutumu, bölgedeki diğer ülkeler ve uluslararası toplum tarafından yakından takip ediliyor.