Defne Parman ve Esra Gezer'in eserlerinden oluşan "Halının Altındakiler" sergisi, Nilay Yerebasmaz küratörlüğünde Offgrid Art Project'te sanatseverlerle buluştu. Sergi, ortak belleğimizde yer alan ancak göz ardı edilen travmalar, yas ve unutma süreçlerine odaklanıyor. Sanatçılar, farklı malzeme ve yöntemlerle bireysel hatıraların günlük yaşantımızla kesiştiği noktaları araştırıyor. Hafıza, bireysel ve kolektif düzeyde sürekli şekillenen, bastırılan ve unutulmaya çalışılan bir olgu olarak serginin merkezinde yer alıyor.

Sergide Hafıza ve Unutmanın İzleri

"Halının Altındakiler" sergisi, hafızanın izlerini sürerken izleyiciyi hatırlamanın ve unutmanın anlamı üzerine düşünmeye davet ediyor. Defne Parman'ın kumaş ve pamuk kullanarak oluşturduğu eserler, örtünün altında kalan hatıraları görünür kılarken, Esra Gezer'in seramik ve porselen işleri, hatırlamanın iyileştirici gücüne ve kolektif belleğin ağırlığına odaklanıyor. Pamuklar ve kumaş yırtıkları, bilincin derinliklerinden sızan hatıraları çağrıştırırken, seramik işleri geçmişin ağırlığını ve sessizleştirilen hafızaları yüzeye çıkarıyor. Sergi, kaybolanları, silinenleri ve gölgede bırakılanları yeniden düşünme alanı açarken, geçmişle hesaplaşmanın ve yas tutmanın önemini vurguluyor.

Küratör Nilay Yerebasmaz, serginin amacını şu sözlerle açıklıyor: "Sergi, yüzeyin altındaki anlamları, geçmişin silikleşmiş izlerini, her şeyin arkasındaki gizli tanıklıkları sorguluyor. İzleyiciyi sadece gözle görülür bir şeyle değil; hatırlamanın ve unutmanın duygusal ve varoluşsal boyutlarıyla yüzleşmeye çağırıyor."

Sanatçıların Materyalleriyle Anlattıkları

Esra Gezer ve Defne Parman, geçmişin ve hatırlamanın derinliklerine inmek için kullandıkları malzemelerle bu süreci somutlaştırıyor. Yerebasmaz, sanatçıların malzeme seçimlerini şöyle değerlendiriyor: "Gezer ve Parman’ın eserlerinde, malzeme yalnızca bir anlatıcı değil, bir dil, bir araçtır. Malzemenin fiziksel ve tarihsel boyutları, geçmişin izleriyle buluşuyor ve bu izler, zamanla kurulan ilişkilerin izlerini taşıyor."

• Esra Gezer, seramik ve porselen gibi malzemelerle geçmişin izlerini taşırken, bu malzemelerin zihinle kurduğu ilişkileri ve hatırlamanın olanaklarını açığa çıkarıyor.
• Defne Parman ise pamuk ve kumaş gibi malzemelerle hafızanın bedende, malzemede ve dilde süregelen izlerini görünür kılıyor. Sanatçının eserlerinde sıklıkla rastlanan kelimeler ve dikiş izleri, belleğin kırılgan ama inatçı doğasını yansıtıyor.

Gezer ve Parman'ın eserleri, unutmanın ve hatırlamanın evrensel bir deneyim olduğunu gösterirken, izleyiciyi de geçmişin izlerini yeniden keşfetmeye davet ediyor. Bu eserler, sadece bireysel hafızayı değil, aynı zamanda kolektif geçmişin taşıdığı anlamların nasıl şekillendiğini de sorguluyor.

"Halının Altındakiler" sergisi, geçmişle yüzleşmenin, unutulanları hatırlamanın ve travmalarla başa çıkmanın önemini vurgulayan güçlü bir sanat deneyimi sunuyor. Sanatçıların dokunaklı eserleri, izleyicileri kendi iç dünyalarına dönmeye ve hafızanın derinliklerinde yolculuk yapmaya teşvik ediyor.