Fazıl Say'dan İsrail Tepkisi: Konser İptalleri Umrumda Değil!
Dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say, sosyal medya hesabından yaptığı çarpıcı açıklamalarla gündeme oturdu. Batı'daki klasik müzik kurumlarının İsrail yanlısı tutumunu eleştiren Say, konserlerinin iptal edilme riskini göze aldığını belirterek, "Konserlerimi iptal etmek istiyorsanız edin, ama ben kalan ömrümü onurumla yaşamak istiyorum," dedi.
Fazıl Say'dan Sert Eleştiriler
Fazıl Say, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
Batı ülkelerindeki başlıca klasik müzik kurumları o derece İsrail yanlısı ki, bu benim için utanılacak bir durumdur. Çok yalnız hissettiğim bir ortamdayım, müzik taparken, duyguları paylaşırken bile. Öylesine ki, öyle manipüle ki, Filistin destekçilerini “antisemitizm” ile suçlayan, çirkinleşmiş bir haldeler. Utanç duyacaklar. Huzurla uyuyamayacaklar. Gazze’de yapılan bir SOYKIRIMDIR. NOKTA! Biz bu cinayete sessiz kalmamalıyız , meslektaşlarım! Kendinize gelin müzik dünyası! İnsan olun!!!lütfen. lütfen. Bu çaresizliğe, haksızlığın bu kadarına sessiz kalmayın! Şimdi istediğinşz kadar konserimi iptal edebilirsiniz. Ben onurumla yaşamak istiyorum kalan ömrümü, siz istediğiniz konseri çalın , içinize siniyorsa!
Bu sözleriyle Say, müzik dünyasındaki sessizliğe ve adaletsizliğe karşı duruşunu net bir şekilde ortaya koydu.
Müzik Dünyasında Yankı Uyandırdı
Fazıl Say'ın bu açıklamaları, müzik dünyasında ve sosyal medyada geniş yankı buldu. Birçok kişi Say'ın cesur tavrını desteklerken, bazıları ise eleştirel yorumlarda bulundu. Ancak Say, tepkilerden çekinmeyerek, inandığı değerleri savunmaya devam edeceğini vurguladı. Sanatçının bu duruşu, sanatın ve sanatçının toplumsal sorumluluğu konusundaki tartışmaları da yeniden alevlendirdi.
Sanat ve Vicdan Arasında Bir Duruş
Fazıl Say'ın bu çıkışı, sanatın sadece estetik bir faaliyet olmadığını, aynı zamanda vicdani bir duruş gerektirdiğini de gösteriyor. Sanatçı, kariyerini ve popülaritesini riske atarak, haksızlığa karşı sesini yükseltmeyi tercih etti. Bu tavır, diğer sanatçılara da ilham kaynağı olabilir ve onları toplumsal sorunlara karşı daha duyarlı olmaya teşvik edebilir. Sanatın gücü, sadece güzellik yaratmakla sınırlı değil, aynı zamanda adaleti savunmak ve farkındalık yaratmak için de kullanılabilir.
Fazıl Say'ın bu tepkisi, sanat dünyasında yeni bir tartışma başlatırken, sanatın ve sanatçının toplumsal sorumluluğu konusundaki önemli soruları da gündeme taşıyor. Sanatçı, kariyerini riske atarak vicdanının sesini dinlemenin önemini vurguluyor ve diğer sanatçıları da aynı duruşu sergilemeye davet ediyor.
