Gaziantep'te Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan ve 25 kişinin ölümüne neden olan Pamukkale Sitesi A Blok'a ilişkin davada karar çıktı. Gaziantep 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, binanın 3 müteahhidi, 16 yıl 3'er ay hapis cezasına çarptırıldı. Karar, depremde yakınlarını kaybeden aileler tarafından memnuniyetle karşılandı.
Duruşmada Neler Yaşandı?
Duruşmaya, tutuklu sanıklar Atilla Gökçek ve Yusuf Alageyik, bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Sanık avukatları, müvekkillerinin suçsuz olduğunu savunarak beraatlarını talep etti. Ancak mahkeme heyeti, mevcut deliller ve bilirkişi raporları doğrultusunda sanıkların "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan cezalandırılmasına karar verdi.
Mahkeme başkanı, kararını açıklarken şunları söyledi:
"Sanıkların, deprem yönetmeliğine aykırı şekilde bina inşa ettiği, kullanılan malzemeden tasarruf ettiği ve bu durumun binanın yıkılmasına ve çok sayıda kişinin ölümüne neden olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle, sanıkların eylemleri bilinçli taksir kapsamında değerlendirilmiştir."
Kararın ardından, depremde yakınlarını kaybeden aileler adliye önünde sevinç gösterileri yaptı. Aileler, adaletin yerini bulduğunu ve bu kararın benzer olayların yaşanmaması için emsal teşkil etmesini umduklarını dile getirdi.
Türkiye'de Deprem Gerçeği ve İnşaat Sektörü
Türkiye, aktif fay hatları üzerinde yer alması nedeniyle sık sık depremlerle karşı karşıya kalan bir ülke. Özellikle son yıllarda yaşanan büyük depremler, yapıların kalitesinin ve inşaat sektöründeki denetimlerin önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Uzmanlar, depreme dayanıklı binalar inşa etmenin ve mevcut yapı stokunu güçlendirmenin hayati önem taşıdığını vurguluyor. Bu kapsamda, devletin ve yerel yönetimlerin daha sıkı denetimler yapması, müteahhitlerin de yasalara ve yönetmeliklere uygun hareket etmesi gerekiyor.
Türkiye'de inşaat sektörü, ekonomik büyümenin önemli bir motoru olsa da, zaman zaman kalitesiz malzeme kullanımı, kaçak yapılar ve denetimsizlik gibi sorunlarla da gündeme geliyor. Bu sorunların çözümü için, sektördeki tüm paydaşların sorumluluk alması ve işbirliği yapması gerekiyor. Ayrıca, vatandaşların da bilinçlenmesi ve depreme dayanıklı konutlar talep etmesi, yapı kalitesinin artmasına katkı sağlayacaktır.
Bu tür davaların sonuçları, gelecekteki inşaat projeleri için önemli bir ders niteliği taşıyor. Umuyoruz ki, bu karar diğer müteahhitler için de bir uyarı olur ve daha güvenli yapılar inşa etme konusunda daha dikkatli olurlar.