
Büyüme Verileri İş Dünyasını İkiye Böldü! İşte İlk Tepkiler
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2025 yılı 1. çeyrek büyüme rakamları, iş dünyasında farklı yorumlara neden oldu. Yüzde 2 olarak açıklanan büyüme oranı, bazı kesimler tarafından olumlu karşılanırken, sanayi ve ihracattaki daralma endişe yarattı. İşte iş dünyasının önde gelen isimlerinin büyüme verilerine ilişkin değerlendirmeleri...
Büyüme Rakamlarına Genel Bakış
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Burhan Özdemir, Türkiye'nin G20 ülkeleri arasında 5. sırada yer almasının ve kesintisiz 19. çeyreğe ulaşılmasının önemine dikkat çekti. Özdemir, "Türk iş dünyasının reel sektör temsilcileri olarak, ülkemizin pozitif büyüme patikasındaki bu yolculuğunun aralıksız şekilde devam edeceğine yürekten inanıyoruz" dedi. Ancak Özdemir, 2. çeyrek itibarıyla belirginleşen talep koşullarındaki daralmanın dikkatle takip edilmesi gerektiğini vurguladı.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak ise jeopolitik risklerin arttığı bir dönemde yüzde 2 büyümeyle başlamanın değerli olduğunu belirtti. Olpak, "Veriler bize ilk çeyrekte tarımla birlikte negatif büyüyen sanayi sektörü ve talep tarafında daralma gösteren ihracatın daha fazla desteklenmesi gerektiğini ortaya koyuyor" şeklinde konuştu. Sanayi sektörünün ihracat, istihdam, inovasyon ve verimliliğe yaptığı katkılar sebebiyle ekonominin sürdürülebilir büyümesine katkı sağlayan en güçlü kaslarından biri olduğunu dile getirdi.
İhracat ve Sanayideki Durum Ne Anlama Geliyor?
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, büyümenin bileşenlerine bakıldığında üretim ve ihracat temelli büyüme modelinden uzaklaşıldığını belirtti. Gültepe, "Özellikle mal ve hizmet ihracatının büyümeye hiç katkı yapmamasının yaşanılan rekabetçilik sorununun net göstergesi olduğunu" ifade etti. Tüketimle sağlanan büyümenin sürdürülebilir olmadığını vurgulayan Gültepe, ihracatın önünü açacak rekabetçi adımların atılması gerektiğinin altını çizdi.
- Sanayideki gerileme: Sanayi sektöründeki yüzde 1,8'lik daralma, üretimde ve yatırımlarda düşüş yaşandığına işaret ediyor.
- İhracattaki zayıflık: Mal ve hizmet ihracatının büyümeye katkı yapmaması, rekabet gücünün azalması ve dış talepteki durgunluğun etkisiyle açıklanıyor.
- Tüketimin rolü: Büyümenin tüketim harcamalarıyla desteklenmesi, uzun vadede sürdürülebilir bir model olarak görülmüyor.
Çözüm Önerileri ve Beklentiler
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, büyüme tablosunda sanayideki ve tarımdaki gerilemenin ciddi sinyaller içerdiğini belirtti. Avdagiç, "İç talebi soğutmanın tüm bedeli sanayiciye yüklenmemeli. Büyüme kompozisyonumuzu sanayi ve ihracat ağırlıklı yapıdan uzaklaştırmamalıyız" dedi. Sanayi üretimini güçlendirecek her tedbirin, dezenflasyon programına da güveni artıracağını vurguladı.
Önder Sanayici İşadamları Derneği (ÖNSİAD) ise ekonominin bel kemiğini oluşturan sanayi ve tarım sektörlerindeki küçülmenin, sürdürülebilir ve sağlıklı büyümeden bahsetmeyi güçleştirdiğine dikkat çekti.
2025 yılı ilk çeyrek büyüme verileri, Türkiye ekonomisinin genel olarak pozitif bir performans sergilediğini gösterse de, sanayi ve ihracattaki daralma dikkat çekiyor. İş dünyası temsilcileri, büyümenin sürdürülebilir olması ve toplumsal tabana yayılması için sanayi ve ihracatın desteklenmesi, rekabet gücünün artırılması ve üretim temelli bir büyüme modeline geçilmesi gerektiği konusunda hemfikir. Aksi takdirde, tüketim odaklı büyümenin uzun vadede ekonomik kırılganlıklara yol açabileceği uyarısında bulunuyorlar.