Hamas'ın ABD Başkanı Donald Trump'ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un sunduğu ateşkes önerisine cevabı, bölgede yeni bir krize yol açtı. Hamas, arabuluculara teslim ettiği cevapta, hayatta olan 10 esir ile 18 esirin cenazesini İsrail'e teslim etmeyi teklif etti. Karşılığında ise İsrail'in belirli sayıda Filistinli mahkumu serbest bırakmasını istedi. Ancak bu teklif, ABD tarafından anında reddedildi.

ABD'den Sert Tepki: Teklif Kabul Edilemez!

ABD Başkanı Donald Trump'ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff, Hamas'ın sunduğu bu teklifin "hiçbir şekilde kabul edilemez" olduğunu belirtti. Bu sert tepki, bölgedeki gerilimi daha da tırmandırdı. Witkoff'un açıklaması, ABD'nin İsrail'e olan desteğinin ve Hamas'a karşı tutumunun net bir göstergesi olarak yorumlandı.

Bu gelişme, uluslararası arenada da geniş yankı uyandırdı. Birçok ülke, tarafları sükunete davet ederek, diyalog yoluyla çözüm bulunması çağrısında bulundu. Ancak, Hamas'ın bu beklenmedik hamlesi, barış görüşmelerinin geleceği hakkında soru işaretleri yarattı.

Hamas'ın Ateşkes Şartları Neler?

Hamas'tan yapılan açıklamada, teklifin kalıcı bir ateşkesi sağlama, Gazze Şeridi'nden kapsamlı bir şekilde çekilme ve Filistin halkına insani yardımın kesintisiz ulaşmasını temin etmeyi amaçladığı belirtildi. Açıklamada ayrıca, Hamas'ın bu yanıtlarının "bir dizi ulusal istişarenin ardından" geldiği ifade edildi. Hamas'ın talepleri şu şekilde sıralanabilir:

• Kalıcı ateşkesin sağlanması
• Gazze Şeridi'nden İsrail'in tamamen çekilmesi
• Filistinlilere kesintisiz insani yardım ulaştırılması
• Serbest bırakılacak Filistinli mahkumların sayısı konusunda İsrail ile anlaşmaya varılması

Bu şartlar, İsrail ve ABD tarafından kabul görmesi zor talepler olarak değerlendiriliyor. Özellikle Gazze Şeridi'nden çekilme talebi, İsrail'in güvenliği açısından büyük bir risk olarak görülüyor.

Hamas'ın esir takası teklifi ve ABD'nin bu teklife verdiği sert yanıt, bölgedeki tansiyonu yeniden yükseltti. Taraflar arasındaki bu anlaşmazlık, barış umutlarını zayıflatırken, bölgede yeni çatışmaların yaşanma ihtimalini de artırdı. Uluslararası toplumun, bu krizi çözmek için daha aktif bir rol oynaması gerekiyor. Aksi takdirde, Ortadoğu'da kalıcı bir barışın sağlanması giderek zorlaşacaktır.