
Bakır Alarmı! 2035'te Büyük Kayıp Mı Yaşanacak?
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA),yayımladığı 2025 Küresel Kritik Mineraller Görünümü raporuyla enerji sektöründe kullanılan 20 kritik mineraldeki arz kesintisi risklerine dikkat çekti. Raporda özellikle bakır tedarikinde yaşanabilecek olası sorunlar vurgulanırken, gerekli önlemlerin alınmaması durumunda 2035 yılına kadar %30'luk bir arz açığıyla karşılaşılabileceği belirtildi. Bu durum, enerji sektöründe büyük bir endişe yaratmış durumda.
Bakır Neden Bu Kadar Önemli?
Bakır, elektrik iletkenliği ve ısı transferi özellikleriyle enerji sektöründe hayati bir role sahip. Yenilenebilir enerji teknolojilerinden elektrikli araçlara kadar pek çok alanda yaygın olarak kullanılıyor. Bu nedenle bakır arzında yaşanacak bir sıkıntı, enerji dönüşümü hedeflerini sekteye uğratabilir ve küresel ekonomiyi olumsuz etkileyebilir. IEA raporu, bakırın kritik önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Arz Kesintisi Riskleri Neler?
IEA'nın raporuna göre, kritik minerallerin tedariki birkaç ülkede yoğunlaşmış durumda. Bu durum, siyasi istikrarsızlıklar, doğal afetler veya ihracat kısıtlamaları gibi faktörler nedeniyle arz kesintisi riskini artırıyor. Özellikle bakır söz konusu olduğunda, üretim ve işleme süreçlerinin belirli bölgelerde yoğunlaşması, tedarik zincirini kırılgan hale getiriyor. Ayrıca, artan ihracat kısıtlamaları da arz güvenliğini tehdit eden önemli bir unsur olarak öne çıkıyor.
2035'e Kadar Ne Yapılabilir?
Peki, 2035 yılına kadar yaşanması beklenen %30'luk arz açığını önlemek için neler yapılabilir? IEA raporu, bu konuda çeşitli öneriler sunuyor:
- Çeşitlendirme: Tedarik kaynaklarını çeşitlendirmek, tek bir ülkeye veya bölgeye bağımlılığı azaltabilir.
- Geri Dönüşüm: Bakırın geri dönüşüm oranlarını artırmak, yeni madenlere olan ihtiyacı azaltabilir.
- Teknolojik Gelişmeler: Bakır kullanımını optimize eden ve alternatif malzemeler geliştiren teknolojilere yatırım yapmak, arz baskısını hafifletebilir.
- Uluslararası İşbirliği: Ülkeler arasında işbirliğini güçlendirmek, şeffaflığı artırmak ve ortak çözümler geliştirmek, arz güvenliğini sağlayabilir.
Bu önlemlerin hayata geçirilmesi, bakır arzında yaşanabilecek olası sıkıntıların önüne geçebilir ve enerji sektörünün sürdürülebilirliğini sağlayabilir.
IEA'nın raporu, kritik minerallerin enerji sektöründeki önemini ve arz güvenliğinin sağlanmasının gerekliliğini bir kez daha vurguluyor. Özellikle bakırda yaşanabilecek olası bir arz açığı, enerji dönüşümü hedeflerini tehlikeye atabilir ve küresel ekonomiyi olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, ülkelerin ve şirketlerin şimdiden harekete geçerek gerekli önlemleri alması büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, 2035 yılına kadar yaşanabilecek %30'luk kayıp, enerji sektöründe derin izler bırakabilir.