Galatasaray'ın Süper Lig'deki zaferi, İstanbul'da büyük bir coşkuyla kutlandı. Taraftarların akın akın Taksim Meydanı'na gitmesiyle meydan, sarı kırmızı renklere büründü. Ancak bu sevinç gösterileri, kısa süre önce aynı meydanda yaşanan bir başka olayı, 1 Mayıs kutlamalarına getirilen yasakları da gündeme taşıdı.

Taksim'de Çifte Standart Mı?

Taksim Meydanı, uzun yıllardır çeşitli protesto ve kutlamalara ev sahipliği yapmasıyla biliniyor. Ancak son dönemde, özellikle işçi ve öğrenci eylemlerine getirilen kısıtlamalar dikkat çekiyordu. Öyle ki, sadece 18 gün önce 1 Mayıs'ı Taksim'de kutlamak isteyen 407 kişi gözaltına alınmıştı. Bu durum, Galatasaray taraftarlarının şampiyonluk kutlamaları için aynı meydanın serbest bırakılmasıyla birlikte, kamuoyunda "çifte standart" tartışmalarını alevlendirdi.

Sosyal medyada birçok kullanıcı, bu durumu eleştiren paylaşımlarda bulundu. İşçilerin, öğrencilerin ve diğer grupların seslerini duyurmak istediklerinde engellendikleri, ancak futbol taraftarlarına aynı serbestliğin tanınması, adaletsizlik olarak değerlendirildi. Bu eleştiriler, Taksim Meydanı'nın kullanımına ilişkin daha geniş bir tartışmayı da beraberinde getirdi.

Sosyal Medyadan Tepkiler Yükseldi

Taksim Meydanı'nın bir kesime kapatılıp diğerine açılması, sosyal medyada geniş yankı buldu. Vatandaşlar, tepkilerini şu şekilde dile getirdi:

• "İşçiye yasak, öğrenciye yasak, taraftara serbest! Bu nasıl adalet?"
• "Taksim Meydanı herkesin meydanı olmalı. Ayrımcılık kabul edilemez."
• "1 Mayıs'ta coplananlar, bugün şampiyonluk kutlayanlar... Aynı meydan, farklı uygulamalar."

Bu ve benzeri yorumlar, Taksim Meydanı'nın kullanımına ilişkin kamuoyunda oluşan rahatsızlığı gözler önüne seriyor.

Taksim Tartışmaları Devam Edecek Mi?

Galatasaray'ın şampiyonluk kutlamaları, spor camiasında büyük bir sevinç yaratırken, Taksim Meydanı'nda yaşananlar ise farklı bir tartışmayı tetikledi. Meydanın kullanımına ilişkin çifte standart iddiaları, önümüzdeki günlerde de gündemde kalmaya devam edecek gibi görünüyor. Taksim Meydanı'nın, tüm kesimlerin eşit şekilde yararlanabileceği bir alan olması gerektiği yönündeki taleplerin ne kadar karşılık bulacağı ise merak konusu.