
Şükriye Aci ve Kaynanası Canlı Yayında Kavga! Kan Parası İddiası Şok Etti
İstanbul Kemerburgaz'da yaşanan ve Oğuz Murat Aci'nin hayatını kaybettiği elim kazanın ardından, Eylem Tok ve oğlu Timur Cihantimur'un yargılandığı dava süreci devam ederken, Şükriye Aci'nin şikayetini geri çekmesiyle başlayan tartışmalar giderek büyüyor. Maddi ve manevi zararlarının karşılandığı gerekçesiyle şikayetinden vazgeçen Şükriye Aci, katıldığı canlı yayında kayınvalidesi Pervin Aci ile karşı karşıya geldi. "Kan parası" iddialarının havada uçuştuğu programda gergin anlar yaşandı.
Şükriye Aci'den Aileye Sitem
Canlı yayında konuşan Şükriye Aci, eşinin ailesinden hiçbir destek almadığını belirterek, "Eşimin üzerinde olan bir taksi plakası vardı, o benim üzerime geçti. Eşimden bağlanan bir aylık var. Ve bana yatan bir hayat sigortası vardı, ben onunla kendime bir ev aldım. İçinde kiracı var. Şu an annemle yaşıyorum. Gayrimenkul işine yeni girdim. Eşim ile yaşadığım evden bazı duyduğum şeyler ve o dönem rahatsızlandığım için ekim ayında ayrıldım. Anneme geçtim ama kayınvalidem ve kayınpederim sanki çocuğu onlara göstermiyormuşum gibi bir algı yarattılar. Dışarıdan kimse bizim aile ilişkilerimizi bilmezdi ama eşim hayattayken de ailesiyle ilişkimiz çok muhteşem değildi" şeklinde konuştu. Aci'nin bu sözleri, aile içindeki gerginliğin uzun süredir devam ettiğini gözler önüne serdi.
"Ben Kimsenin Kanını Satmadım"
Kayınpederi Özer Aci'nin "Torunum büyüdüğünde 'Beni babamın kanıyla mı besledin?' diye soracak" sözlerine sert tepki gösteren Şükriye Aci, "Ben kimsenin kanını satmadım, böyle bir tabir bana çok çirkin geliyor. Zaten her ölümle sonuçlanan trafik kazasından doğan bir tazminat hakkı vardır, onu aldım. Bu devlet tarafından oğluma verilecek bir hak ise erkenden almış oldum. Kan parası falan değil. Ben kanun dışı bir şey yapmadım. Gizli şey de değil. Avukatlar yürüttü protokolü. İlk olay olduğunda kayınpederim şirket avukatını tuttu ve benim önerdiğim avukatları istemedi. Çünkü ben avukat tutsam beni şeffafça bilgilendirecek, kendi avukatı ise sadece bilmemi istedikleri kadarını aktaracaktı. Ben ve diğer yaralılara hiçbir bilgi verilmedi. Kendi başlarına hareket ettiler. Kayınpederim bir plan kurdu ve süreci kendi yönetmeye çalıştı. Ki ben vekaletimi onun yönlendirdiği avukata vermiştim. Bana bilgi verilmedi uzunca bir süre. 6 ay sonra kayınvalidemin evinde avukat ile görüştük. Bana bazı teklifler olduğunu söyledi avukat. Karşı tarafın 50-55 milyon vermek istediğini iletti ve ben çok öfkeliydim. ‘Ne parası?’ diye kızdım. Bana ‘Fevri olma, çocuğun var. Böyle bir para kaçırılmaz’ dendi. Bana başta bunu söyleyen kendileri şimdi çıkıp diyorlar ki ‘Kimseyle para pazarlığı yapmadık’ Kayınpederim zaten kendisi çıktığı her yerde ‘Torunumun hakkını alacağım’ diyordu. O, dede olarak almak isteyince sorun yok da ben annesi olarak alınca neden sorun oluyor?" ifadelerini kullandı.
Kayınvalide Pervin Aci'den Yanıt Gecikmedi
Şükriye Aci'nin iddialarına canlı yayında telefonla bağlanan Pervin Aci ise, gelininin sözlerinin gerçeği yansıtmadığını savundu. Pervin Aci, "Gelinimin iddiaları doğru değil. Ben çok acılı bir anneyim. Ben aylardır ilaç tedavisi görüyorum. Ben para konusunda ‘Eşim bile olsa benim çocuğumun kanını yerde bırakanı ben Allah’a havale ediyorum. Benim gibi acı görsün’ dedim. Benim eşimin o telaffuz edilen rakamlara ihtiyacı yok. Eşim bir iş insanı. Bu benim kızım ve ekranlarda böyle konuşmaması lazım. Onu birileri doldurmuş. Dışarı çıkacak yüzü kalmaz, linç yer. Ben çocuğumun arkasındayım. Ben milletime sesleniyorum. Ben davacıyım ve vazgeçmiyorum. Benim yavrum gitmiş, parada pulda gözüm yok. Bana o parayı getirseler ben o acıyla o insanları parçalarım. Ben sadece adalet istiyorum. Şükriye’yi konuşturmasınlar, daha fazla alçaltmasınlar. Ben emekli sağlıkçıyım, eşim emekli. Şirket sahibi bir aileyiz, bizim 55 milyona falan ihtiyacımız yok. Zaten evlat kaybetmiş anne ve babaya böyle yüklenilmez. Ben acımı paylaşamadım bu yüzden. 6 aydır torunumu göremiyorum, gelinimin nerede çalıştığını, ne yaptığını bilmiyorum. O kızım doğru konuşmuyor. Biz ona ‘kızım’ dedik. Ben anneyim, bunu bana nasıl yapıyorlar? Üç kuruş için nasıl affedeyim? Kim bize bunu yaşattıysa evladından olsun. Allah onu benim yerime düşürsün. 60 yaşında kadınım, ne yapayım parayı?" şeklinde konuştu.
Canlı yayında yaşanan bu tartışma, Aci ailesinin yaşadığı acıyı ve anlaşmazlıkları bir kez daha gözler önüne serdi. Şükriye Aci'nin şikayetini geri çekme kararı ve sonrasında yaşananlar, kamuoyunda geniş yankı uyandırmaya devam ediyor. Olayın hukuki boyutu ve aile içi ilişkilerin geleceği ise merak konusu olmaya devam ediyor.