Türkiye, dijital dünyada artan tehditlere karşı önemli bir adım atarak Siber Güvenlik Kanunu'nu yürürlüğe soktu. TBMM Genel Kurulu'nda 12 Mart'ta kabul edilen kanun, Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu kanunla birlikte, siber saldırılara karşı etkin bir savunma mekanizması oluşturulurken, yerli ve milli ürünlerin kullanımı ön plana çıkarıldı.

Yerli ve Milli Ürünlere Öncelik

Kanun kapsamında, siber güvenliğin sağlanmasına yönelik çalışmalarda yerli ve milli ürünler tercih edilecek. Ayrıca, kişisel veriler ve ticari sırların korunmasına yönelik sıkı önlemler alınacak. Bu verilere erişim, yalnızca gerekli durumlarda sağlanacak ve erişim sebebi ortadan kalktığında veriler otomatik olarak silinecek veya anonim hale getirilecek.

Siber Güvenlik Kurulu Oluşturuldu

Kanunla birlikte, Siber Güvenlik Kurulu da resmen oluşturuldu. Kurul, Cumhurbaşkanı başkanlığında, bakanlar ve üst düzey yetkililerden oluşacak. Kurul, siber tehditlere karşı etkin mücadele sağlamak amacıyla çeşitli komisyonlar ve çalışma grupları oluşturabilecek. Bu gruplar, teknik düzeyde çalışmalar yaparak karar önerileri sunacak.

• Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanacak kurul, siber güvenlik stratejilerini belirleyecek.
• Kurul, gerekli gördüğü durumlarda alanında uzman kişileri davet edebilecek.
• Komisyonlar, siber saldırılara karşı teknik çözümler üretecek.

Ağır Cezalar Getirildi

Kanun, siber suçlara karşı ağır cezalar öngörüyor. Siber saldırı gerçekleştiren veya bu saldırı sonucu elde edilen verileri yayan kişilere 8 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası verilecek. Ayrıca, sır saklama yükümlülüğünü ihlal edenler 4 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası alacak.

Türkiye, bu kanunla birlikte dijital dünyada daha güçlü bir konuma gelmeyi hedefliyor. Siber güvenlik alanında atılan bu adım, hem kurumlar hem de vatandaşlar için daha güvenli bir dijital ortam sağlayacak.