
Müftüden CHP'ye Tehdit Mi? CHP'den Sert Yanıt!
CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko, eski Çatalca Müftüsü Ahmet Mehmetalioğlu'nun CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e yönelik tehditleri ve sanatçı Volkan Konak'a yönelik hakaretleri üzerine sert bir açıklama yaptı. Kanko, müftünün görevden alınması ve hakkında yasal işlem başlatılması gerektiğini vurguladı. Peki, bu gerginliğin ardında ne yatıyor? İşte tüm detaylar...
Müftünün Skandal Sözleri Bardağı Taşırdı
Eski Çatalca Müftüsü Ahmet Mehmetalioğlu'nun, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i tehdit etmesi ve Volkan Konak'a "gebermiş" diyerek hakaret etmesi büyük tepki topladı. Prof. Dr. Mühip Kanko, bu ifadelerin kabul edilemez olduğunu belirterek, "Bu şahıs halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmektedir. Derhal gereği yapılmalıdır" dedi. Kanko, müftü hakkında daha önce de suç duyurularında bulunulduğunu ve dava açıldığını hatırlattı. Bu durum, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın sessizliği ile birleşince tepkiler daha da arttı.
Diyanet İşleri Başkanlığı'na Sorular Yöneltildi
Kanko, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'a şu soruları yöneltti:
- Bu kişiyi neden koruyorsunuz?
- Bu cesareti kimlerden alıyor?
- Ahmet Mehmetalioğlu’nun ipleri kimin elinde?
- Hangi karanlık odaklar kamu görevlisini bu şekilde konuşturabiliyor?
Bu sorular, Diyanet'in konuyla ilgili sessizliğinin nedenlerini sorgularken, kurumun güvenilirliğine de gölge düşürüyor. Kanko, Diyanet'in bu suskunluğunun vicdani ve ahlaki sorumluluktan kaçış anlamına geldiğini ve toplumsal barışı zedelediğini ifade etti.
"Tehditlere Pabuç Bırakmayız!"
Kanko, "Sen ecza dükkanında fiş yırtmaktan bile acizsin. Koruma ordunu yanına almadan buyur gel, Fatih’teyiz" şeklindeki ifadelerle müftünün haddini aştığını vurguladı. CHP'nin bu tehditlere boyun eğmeyeceğini belirten Kanko, "Kimse partimize, Genel Başkanımıza ve yol arkadaşlarımıza zehirli dillerini uzatamaz" dedi. Bu kararlı duruş, CHP'nin ve Genel Başkan Özgür Özel'in yalnız olmadığını, adalet duygusunu ve halkın iradesini savunanlarla birlikte olduğunu gösteriyor.
Bu olay, Türkiye'deki siyasi gerginliği ve kutuplaşmayı bir kez daha gözler önüne serdi. Bir kamu görevlisinin, özellikle de bir din adamının bu tür ifadeler kullanması, toplumda büyük rahatsızlık yaratırken, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın sessizliği de tartışmaları alevlendiriyor. Önümüzdeki günlerde bu konuda nasıl bir gelişme yaşanacağı merakla bekleniyor. Bu tür olayların, toplumun farklı kesimleri arasındaki diyaloğu zedelediği ve güvensizliği artırdığı unutulmamalıdır.