Milli para judocu ve ODTÜ öğrencisi Taylan İnce'nin, Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasıyla başlayan protestolara katıldığı gerekçesiyle milli takımdan çıkarılması büyük yankı uyandırdı. İnce, yaşadığı mağduriyeti dile getirerek, "Spor yapma hakkım, onca yıllık emeğim bir anda elimden alındı. Sebebi yalnızca sesimi yükseltmemdi" ifadelerini kullandı.

Taylan İnce'nin Gözaltı Süreci ve Milli Takımdan İhracı

CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından başlayan protesto eylemlerinde gözaltına alınanlar arasında yer alan Taylan İnce, 25 Nisan'da Konur Sokak'ta tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle düzenlenen eyleme katıldığı için 29 gün cezaevinde kaldı. İnce, bu süreçte yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:

• 29 gün boyunca cezaevinde kaldım.
• Milli takımdan çıkarıldım.
• Kulübüyle ilişkim zedelendi.

İnce, kırgın olduğunu ancak kızgın olmadığını belirterek, "Çünkü biliyorum: Doğru olanı yaptım" dedi. Küçük yaşlarda jimnastikle başladığı spor hayatına judo branşıyla devam eden İnce, Avrupa ve dünya şampiyonalarında Türkiye'yi temsil etmişti. 19 Mart süreciyle birlikte yaşananlara sessiz kalamadığını ifade eden İnce, "Bir ODTÜ öğrencisi olarak toplumsal sorumluluğumu yerine getirmek istedim" şeklinde konuştu.

Dışlanma Süreci ve Bakanlıktan Geri Dönüş Olmaması

Gürcistan'daki Dünya Kupası dönüşü, sosyal medya paylaşımları ve Kuğulu Park'tan Güvenpark'a yürüyüşe katılması nedeniyle dışlandığını ifade eden İnce, "Hiçbir resmi açıklama yapılmadan milli takım iletişim gruplarından çıkarıldım. Bu süreçte Gençlik ve Spor Bakanlığı’ndan hiçbir net geri dönüş almadım" dedi.

25 Nisan günü Konur Sokak’ta tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle yapılan eyleme katıldığını anlatan İnce, yaşadığı şiddeti şu sözlerle ifade etti:

Tutuklanmadan önce iki gün gözaltında kaldığını, ardından cezaevine gönderildiğini aktaran İnce, "Cezaevindeyken dışarıda dolaşan videolar ve fotoğraflar sayesinde tutuklandığım duyuldu. Bu da hayatımda yeni bir sayfa açtı: Milli takım kariyerim bitti" diye konuştu.

ODTÜ'nün Desteği ve Gelecek Planları

Tutukluluğun ardından ODTÜ Judo Takımı ve üniversitesinin desteğiyle ayakta kaldığını belirten İnce, "Üniversitemin Spor Müdürlüğü, baskılara rağmen duruşumdan geri adım atmadığım için bana başarı ödülü verdi. Ama ben o ödülü, hâlâ içeride olan arkadaşlarım adına aldım" dedi. Fransa ve Almanya’daki judo liglerinde mücadele etmeye açık olduğunu belirten İnce, "Spor hayatım vicdanımın çizdiği sınırlar dahilinde devam edecek" diye konuştu.

İnce’nin avukatı Deniz Özbilgin ise, Taylan’ın sadece anayasal bir hakkı kullandığı için cezalandırıldığını belirtti. "Henüz hakkındaki deliller toplanmadan, video kayıtları dahi dosyaya girmeden, sadece kolluk tutanağına dayanılarak suçlu addedildi" diyen Özbilgin, tutukluluğun kaldırıldığını ancak spor kariyerine dönük yaptırımların sürdüğünü vurguladı. "Taylan’ın maruz kaldığı bu kriminalize yaklaşıma karşı hukuki yollar tüketilecek. Ama mesele yalnızca tazminat değil, Taylan spor yapamıyor, sorun bu" dedi.

Sonuç

Taylan İnce'nin yaşadığı bu olay, sporcuların ifade özgürlüğü ve siyasi görüşleri nedeniyle maruz kalabileceği baskılara dikkat çekiyor. Milli bir sporcunun, katıldığı bir protesto nedeniyle milli takımdan çıkarılması ve spor yapma hakkının elinden alınması, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. İnce'nin avukatının belirttiği gibi, bu durum sadece bir tazminat meselesi değil, aynı zamanda bir sporcunun kariyerinin ve geleceğinin karartılması anlamına geliyor. Bu olay, sporun siyasetten bağımsız olması gerektiği ve sporcuların haklarının korunması gerektiği yönündeki tartışmaları yeniden alevlendirdi.