İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi'nin yaptığı son araştırma, Marmara Denizi'ndeki köpek balığı popülasyonunda ciddi bir azalma olduğunu ortaya koydu. Bu durum, deniz ekosistemi için büyük bir tehlike sinyali olarak değerlendiriliyor. Peki, bu azalmanın ardındaki nedenler neler? Marmara Denizi'ni bekleyen tehlikeler neler?

Oksijen Seviyesi Düşüşü: Köpek Balıklarını Tehdit Ediyor

Araştırmalar, Marmara Denizi'ndeki oksijen seviyesinin giderek düştüğünü gösteriyor. Bu durum, başta köpek balıkları olmak üzere birçok deniz canlısının yaşamını olumsuz etkiliyor. Oksijen yetersizliği, köpek balıklarının avlanma yeteneklerini zayıflatıyor ve üreme süreçlerini sekteye uğratıyor. Ayrıca, kirlilik ve aşırı avlanma gibi faktörler de köpek balığı popülasyonunun azalmasında etkili oluyor.

Marmara Denizi'ndeki Köpek Balığı Türleri

Marmara Denizi'nde yaşayan başlıca köpek balığı türleri şunlardır:

• Camgöz Köpek Balığı: Daha çok derin sularda yaşar.
• Kedi Köpek Balığı: Küçük boyutlu ve zararsızdır.
• Pamuk Köpek Balığı: Nadir görülen bir türdür.

Bu türlerin her biri, Marmara Denizi ekosisteminin önemli bir parçasıdır. Köpek balığı popülasyonundaki azalma, besin zincirini olumsuz etkileyerek diğer deniz canlılarının da zarar görmesine neden olabilir.

Çözüm Önerileri ve Alınması Gereken Önlemler

Marmara Denizi'ndeki köpek balığı popülasyonunu korumak ve deniz ekosistemini yeniden canlandırmak için acil önlemler alınması gerekiyor. İşte bazı çözüm önerileri:

• Kirliliğin Önlenmesi: Sanayi atıklarının ve evsel atıkların denize karışmasının önüne geçilmelidir.
• Sürdürülebilir Avlanma: Aşırı avlanmanın önüne geçilmeli ve köpek balıklarının üreme dönemlerinde avlanma yasakları uygulanmalıdır.
• Oksijen Seviyesinin Artırılması: Denizdeki oksijen seviyesini artırmak için çeşitli projeler hayata geçirilmelidir.
• Bilinçlendirme Çalışmaları: Halkın ve balıkçıların bilinçlendirilmesi, köpek balıklarının korunması için önemlidir.

Marmara Denizi'ndeki köpek balığı popülasyonunun azalması, sadece bir türün kaybı anlamına gelmiyor. Bu durum, tüm deniz ekosisteminin dengesini bozarak uzun vadede ciddi sorunlara yol açabilir. Bu nedenle, yetkililerin ve ilgili kurumların acil olarak harekete geçmesi ve gerekli önlemleri alması büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, Marmara Denizi'ni geri dönülemez bir felaket bekliyor olabilir.