MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın politikalarına karşı hamle yapabileceği ve Türkiye'yi erken seçime götürebileceği iddiası siyaset kulislerini hareketlendirdi. Bahçeli'nin çözüm sürecindeki ısrarı ve hukukun üstünlüğüne yaptığı vurgu, bu iddiaları daha da güçlendiriyor. Peki, bu senaryo ne kadar gerçekçi? İşte detaylar…
Bahçeli'nin Çözüm Süreci Israrı
Mümtaz'er Türköne'ye göre, Devlet Bahçeli'nin önceliği çözüm süreci. Bahçeli, bu süreçte tavizsiz bir şekilde ısrar ediyor ve süreci aksatacak her türlü girişime karşı çıkıyor. Türköne, Bahçeli'nin Türkler ve Kürtlerin tek millet olduğu bir projeyi yürüttüğünü ve çözüm sürecinin bu amaca hizmet ettiğini belirtiyor. "Bahçeli şu anda Türklerle Kürtlerin tek millet olduğu bir projeyi yürütüyor. Bakın bunu ilk defa ifade ediyorum ama inandığım bir şey. Çözüm süreci dediğimiz şey Türklerin ve Kürtlerin tek millet olduğu bir projedir" diyor Türköne.
Erdoğan'ın İki Seçeneği
Türköne, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın önünde iki seçenek olduğunu ifade ediyor. Birincisi, mevcut egemenlik yetkilerini kullanarak ülkeyi yönetmeye devam etmek. İkincisi ise hukuka dönerek anayasal düzeni güçlendirmek ve çözüm sürecini bu zeminde tamamlamak. Ancak Türköne'ye göre Erdoğan, hukuka dönüşün kendi gücünü azaltacağını düşünüyor ve bu nedenle süreci baltalamaya çalışabilir. "Erdoğan çözüm sürecini baltalayacak çünkü daha önce anlattığım gibi hukuka dönüşün kendi hegemonik gücünü tırpanlayacağını ve kendini enterne edeceğini düşünecek."
Erken Seçim İhtimali
Türköne'ye göre, Erdoğan'ın çözüm sürecini baltalaması durumunda Bahçeli, Türkiye'yi erken seçime götürebilir. Çünkü çözüm sürecinin önü ancak hukukun üstünlüğüne dayalı bir zeminde açılabilir. Bahçeli'nin bu konuda net bir tavır sergilediğini ve çözüm sürecine odaklı bir siyaset izlediğini belirten Türköne, erken seçimin kaçınılmaz olabileceğini vurguluyor. "Bahçeli de bunun üzerine Türkiye'yi erken seçime götürecek."
Olası bir erken seçim, Türkiye siyaseti için yeni bir dönemin başlangıcı olabilir. Bahçeli'nin hamlesi, hem MHP'nin hem de Türkiye'nin geleceği açısından önemli sonuçlar doğurabilir. Siyasi arenada dengelerin nasıl değişeceği ve seçmenin bu duruma nasıl tepki vereceği merak konusu.