Afyonkarahisar'da yerel bir gazete olan Kocatepe Gazetesi, CHP'li Belediye Başkanı Burcu Köksal'ın talimatıyla mühürlenerek büyük bir tartışmanın fitilini ateşledi. Gazete yönetimi, bu olayın arkasında siyasi baskı olduğunu iddia ederken, belediye yetkilileri ise ruhsatsız inşaat faaliyetleri gerekçesini öne sürüyor. Peki, bu ani gelişmenin ardında yatan gerçekler neler? İşte tüm detaylar...

Mühürleme Kararı ve Gerekçesi

Kocatepe Gazetesi'nin mühürlenmesi, belediye zabıta ekiplerinin 10 gün içinde 5 kez gerçekleştirdiği denetimlerin ardından geldi. Belediye, mühürleme gerekçesi olarak "ruhsatsız yeni inşaat faaliyeti" olduğunu belirtirken, gazete yönetimi bu iddiayı kesin bir dille reddediyor. Gazetenin sahibi Sezer Küçükkurt, binanın 1990'da inşa edildiğini ve 2013'te kendileri tarafından satın alındığını, herhangi bir yeni inşaat veya ekleme yapılmadığını vurguluyor.

Siyasi Baskı İddiaları

Gazete sahibi Sezer Küçükkurt, yaşananların tamamen siyasi baskı sonucu olduğunu savunuyor. Küçükkurt, son yerel seçimlerde MHP'den Afyonkarahisar belediye başkan adayı olmuştu. Küçükkurt, olayların, Belediye Başkanı Burcu Köksal'ın eşi Yasin Köksal hakkında çıkan "60 milyonluk yolsuzluk" ve "içkili mekân ortaklığı" haberlerinin ardından yaşandığını belirtiyor. Bu iddialar, mühürleme kararının arkasında siyasi bir motivasyon olabileceği şüphelerini güçlendiriyor.

Tepkiler ve Sonuç

Olay, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. AK Parti Afyonkarahisar İl Başkanı Turgay Şahin, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Basın özgürlüğü söyleminin ne kadar samimiyetsiz kullanıldığını bu olayla görüyoruz. Baskı ve korku siyasetinin ibretlik bir örneği" ifadelerini kullandı. Ege Gazeteciler Federasyonu Yönetim Kurulu da mühürleme kararına tepki göstererek, basın özgürlüğünün önemine vurgu yaptı. Bu olay, Türkiye'de basın özgürlüğü ve yerel yönetimlerin tutumu konularında yeniden bir tartışma başlatmış durumda.

Kocatepe Gazetesi'nin mühürlenmesi, sadece yerel bir gazetenin faaliyetlerinin durdurulması değil, aynı zamanda basın özgürlüğüne yönelik bir tehdit olarak da algılanıyor. Olayın siyasi mi yoksa hukuki mi olduğu sorusu, önümüzdeki günlerde daha da netleşecektir. Ancak şu an için, Afyonkarahisar'da yaşanan bu gelişme, Türkiye'deki basın özgürlüğü tartışmalarını yeniden alevlendirmiş durumda. Gözler, olayın seyrinde ve yetkililerin alacağı kararlarda olacak.