Ankara'da yaşayan 5,5 yaşındaki Fatma Nur Yolaldı, nadir görülen bir hastalıkla dünyaya geldi. "Topsy-Turvy sendromu" olarak bilinen bu durum, Fatma Nur'un kalbinin göğüs boşluğunda yatay pozisyonda olmasına neden oldu. Bu durum, minik kızın hayatını zorlaştıran bir dizi sağlık sorununa yol açtı. Özellikle akciğerleri besleyen ana damara baskı yapması, sol akciğerinin iflas etmesine kadar ilerledi. Ancak, Türkiye'de ilk kez gerçekleştirilen başarılı bir operasyonla Fatma Nur hayata tutundu.

Nadir Görülen Sendrom ve Zorlu Ameliyat Süreci

Fatma Nur'un durumu, sadece kalbinin anormal pozisyonuyla sınırlı değildi. Aynı zamanda, akciğeri besleyen ana damarı ile kanın vücuda dağılmasını sağlayan aort damarı arasında da bir delik bulunuyordu. Bu durum, "Topsy-Turvy sendromu" olarak bilinen ve dünyada da oldukça nadir rastlanan bir anomaliydi. Henüz 30 günlükken Ankara'da geçirdiği bir ameliyatla bu delik kapatılsa da, kalbin anormal pozisyonu nedeniyle solunum sıkıntıları baş göstermeye başladı.

Küçük kızın kalbi, göğüs boşluğunda neredeyse 90 derece ters bir pozisyonda duruyordu. Bu durum, akciğerleri besleyen ana damara baskı yaparak sol akciğerinin iflas etmesine neden oldu. Doktorlar, Fatma Nur'un hayatta kalabilmesi için kalbinin baskı yaptığı damarın pozisyonunu değiştirecek bir ameliyatın şart olduğunu belirlediler. Ancak, bu ameliyat Türkiye'de daha önce hiç yapılmamıştı ve oldukça riskliydi. Aile, umutlarını kaybetmeden kızlarının sağlığına kavuşması için çareler aramaya başladı.

Türkiye'de Bir İlk: Başarılı Operasyon

Umutların tükenmeye başladığı anda, Türkiye'deki uzman doktorlar bir araya gelerek Fatma Nur için riskli ancak hayat kurtarıcı bir operasyon planladılar. Ameliyat sırasında Fatma Nur'un bedeni 20 dereceye kadar soğutuldu. Kalbin baskı yaptığı damar, kadavradan alınan 11 santimlik bir damarla değiştirildi. Bu sayede damar yeniden oluşturuldu ve kalbin akciğerlere yaptığı baskı ortadan kaldırıldı. Bu operasyon, Türkiye'de ilk kez gerçekleştirilen ve büyük bir başarıya imza atılan bir operasyon oldu.

Ameliyat sonrası Fatma Nur'un sağlık durumu hızla düzelmeye başladı. Solunum sıkıntıları azaldı ve akciğerleri yeniden fonksiyon görmeye başladı. Doktorlar, Fatma Nur'un bu sendromla dünyaya gelen ve ameliyattan sonra hayatta kalabilen dünyadaki ikinci vaka olarak literatüre gireceğini belirttiler. Bu mucizevi kurtuluş, hem Fatma Nur'un ailesine hem de tıp dünyasına büyük bir umut kaynağı oldu.

Mucizevi Kurtuluşun Ardından

Fatma Nur'un yaşadığı bu zorlu süreç, nadir görülen hastalıkların ve bu hastalıklara karşı verilen mücadelelerin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Türkiye'de ilk kez gerçekleştirilen bu başarılı operasyon, tıp alanındaki gelişmelerin ve uzman doktorların özverili çalışmalarının bir sonucu olarak tarihe geçti. Fatma Nur'un sağlığına kavuşması, benzer durumda olan diğer hastalar için de bir umut ışığı oldu.

Bu olay, tıp dünyasında nadir görülen vakaların tedavi yöntemleri konusunda yeni araştırmaların yapılmasına ve uzmanların bu alanda daha fazla bilgi edinmesine katkı sağlayacaktır. Aynı zamanda, ailelerin bu tür durumlarda umutlarını kaybetmemesi ve doğru tedavi yöntemlerine ulaşmak için mücadele etmeleri gerektiğinin de önemli bir örneğini oluşturmaktadır.