Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Bora Coşkun, kadınların doğurganlık süreçlerinde yaşın önemli bir faktör olduğunu vurgulayarak önemli açıklamalarda bulundu. Özellikle 30'lu yaşlardan sonra kadınların yumurta rezervlerinde belirgin bir azalma görüldüğünü belirten Coşkun, bu durumun ilerleyen dönemlerde doğal yolla gebelik şansını ciddi şekilde etkileyebileceğini ifade etti. Peki, bu durumla ilgili neler yapılabilir? İşte tüm detaylar...

Doğurganlıkta Yaş Faktörü: Yumurta Rezervi Neden Önemli?

Doç. Dr. Bora Coşkun, kadınların yumurta rezervinin yaşla birlikte azalmasının doğal bir süreç olduğunu belirtiyor. Ancak bu azalmanın hızı ve etkisi kişiden kişiye değişebilir. Yumurta rezervi, bir kadının sahip olduğu yumurta sayısı ve kalitesini ifade eder. Bu rezervin azalması, döllenme olasılığını düşürebilir ve gebelik şansını azaltabilir.

Coşkun, konuyla ilgili şunları söyledi: "Kadınların yumurta rezervi özellikle 30'lu yaşlardan sonra belirgin şekilde azalmaya başlıyor. Bu düşüş, ileride doğal yolla gebelik şansını ciddi ölçüde etkileyebilir."

Yumurta rezervinin azalmasının yanı sıra, yumurta kalitesi de yaşla birlikte düşebilir. Bu durum, döllenme sonrası sağlıklı bir embriyo gelişimini olumsuz etkileyebilir ve düşük riskini artırabilir.

Doğurganlığı Koruma Yolları ve Öneriler

Peki, kadınlar doğurganlıklarını korumak ve gebelik şanslarını artırmak için neler yapabilirler? Uzmanlar, bu konuda bazı önemli tavsiyelerde bulunuyor:

• Sağlıklı Yaşam Tarzı: Dengeli beslenme, düzenli egzersiz yapma ve stresten uzak durma, genel sağlığı iyileştirmenin yanı sıra doğurganlığı da olumlu etkileyebilir.
• Sigara ve Alkol Tüketiminden Kaçınma: Sigara ve alkol, yumurta kalitesini olumsuz etkileyebilir ve gebelik şansını azaltabilir.
• Düzenli Kontroller: Kadın hastalıkları uzmanına düzenli olarak kontrole gitmek, olası sorunların erken teşhis edilmesine ve tedavi edilmesine yardımcı olabilir.
• Doğurganlık Testleri: Özellikle 30'lu yaşlardan sonra, yumurta rezervini ve kalitesini değerlendirmek için doğurganlık testleri yaptırmak faydalı olabilir.

Unutulmamalıdır ki, her kadının durumu farklıdır ve doğurganlık süreci kişisel faktörlerden etkilenir. Bu nedenle, bir uzmana danışarak kişiye özel bir plan oluşturmak en doğru yaklaşım olacaktır.

Doç. Dr. Coşkun, sözlerini şöyle tamamladı: "Erken yaşta evlenip çocuk sahibi olmayı düşünen kadınlar için bu durum daha az sorun teşkil ederken, kariyer veya diğer nedenlerle gebeliği erteleyen kadınların bu konuda daha bilinçli olması önemlidir."

Sonuç olarak, kadın doğurganlığı yaşla birlikte değişen bir süreçtir. 30'lu yaşlardan sonra yumurta rezervinin azalması ve yumurta kalitesinin düşmesi, doğal yolla gebelik şansını etkileyebilir. Ancak sağlıklı yaşam tarzı, düzenli kontroller ve uzman tavsiyeleri ile bu süreç yönetilebilir ve gebelik şansı artırılabilir. Özellikle gebeliği erteleyen kadınların bu konuda daha bilinçli olması ve gerekli önlemleri alması büyük önem taşımaktadır.