Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın başlattığı hamle ile Türkiye'deki halk kütüphaneleri adeta yeniden doğuyor. Artık sadece sessizce kitap okunan mekanlar olmaktan çıkan kütüphaneler, öğrenme, üretim ve sosyal etkileşim merkezlerine dönüşüyor. Bu dönüşüm, kütüphane sayısındaki artıştan kullanıcı sayısındaki patlamaya kadar birçok alanda kendini gösteriyor. Peki, bu değişim rüzgarı kütüphaneleri nasıl etkiliyor? İşte tüm detaylar!

Kütüphane Sayısında Rekor Artış

2018 yılında 1.162 olan kütüphane sayısı, 2025 itibarıyla 1.301'e yükseldi. Bu, son yıllarda kütüphanelere yapılan yatırımın ve verilen önemin somut bir göstergesi. Kütüphanelerin toplam kullanım alanı ise 750 bin metrekareye ulaşarak, kullanıcılara daha geniş ve konforlu alanlar sunuluyor. Bu artış sadece sayılarla sınırlı kalmıyor, aynı zamanda kütüphanelerin hizmet kalitesinde de önemli iyileşmeler yaşanıyor.

• 2018: 1.162 kütüphane
• 2025: 1.301 kütüphane
• Toplam Kullanım Alanı: 750 bin metrekare

Kullanıcı Sayısında Büyük Patlama

Kütüphane sayısındaki artışın yanı sıra, kullanıcı sayısında da dikkat çekici bir yükseliş yaşanıyor. Yıllık kullanıcı sayısı 28 milyondan 38,7 milyona çıkarak, kütüphanelerin toplumun her kesimi tarafından benimsendiğini gösteriyor. Bu artışta, kütüphanelerde düzenlenen etkinliklerin ve sunulan hizmetlerin çeşitliliği de önemli rol oynuyor. 2024 yılında kütüphanelerde düzenlenen 29 binden fazla etkinliğe 1,5 milyonun üzerinde kişi katıldı. Bu rakamlar, kütüphanelerin sadece kitap okuma alanı olmaktan çıkıp, sosyal ve kültürel etkileşim merkezlerine dönüştüğünün kanıtı niteliğinde.

Bakan Ersoy'dan Açıklama

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, kütüphanelerdeki bu dönüşümü şu sözlerle değerlendirdi: "Kitapla büyüyen nesiller için durmadan çalışıyoruz. Göreve geldiğimiz günden bu yana, kütüphanelerimizi sadece kitapların değil; bilginin, öğrenmenin, buluşmanın ve gelişmenin merkezleri hâline getirmek için yoğun bir çaba sarf ettik." Ersoy, kütüphane sayısındaki ve kullanım alanlarındaki artışa dikkat çekerek, Türkiye Yüzyılı vizyonuyla kütüphanelerin 7 gün 24 saat açık tutulacağını ve dijital dönüşüm yatırımlarıyla her yaştan vatandaşın bilgiye erişiminin kolaylaştırılacağını vurguladı.

Türkiye'deki kütüphanelerin geçirdiği bu dönüşüm, bilgiye erişimin demokratikleşmesi ve toplumun her kesiminin kültürel hayata katılımının artması açısından büyük önem taşıyor. Kütüphanelerin sadece kitap okuma alanı olmaktan çıkıp, öğrenme, üretim ve sosyal etkileşim merkezlerine dönüşmesi, Türkiye'nin geleceği için umut verici bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Bu dönüşümün, özellikle genç nesillerin bilgiye erişimini kolaylaştırarak, daha donanımlı ve bilinçli bireyler olarak yetişmelerine katkı sağlayacağı düşünülüyor.