Özgür Özel'e Saldırı! Fatih Altaylı'dan Şok Sözler! Ne Demek İstedi?
Politika

Özgür Özel'e Saldırı! Fatih Altaylı'dan Şok Sözler! Ne Demek İstedi?


05 May 20255 dk okuma14 görüntülenmeSon güncelleme: 05 June 2025

Gazeteci Fatih Altaylı, DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'in anma töreninden sonra CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e yapılan saldırıyı köşesine taşıdı. Altaylı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geçmişte kullandığı tartışmalı bir ifadeyi hatırlatarak, siyaset dilinin önemine dikkat çekti ve yaşanan olayın vahametini vurguladı.

Saldırılar Neden CHP Liderlerini Hedef Alıyor?

Fatih Altaylı, yazısında bu tür saldırıların neden genellikle CHP liderlerinin başına geldiğini sorguladı. "Bu tür saldırılar niyeyse genelde CHP liderlerinin başına geliyor. İnönü, Ecevit, Baykal, Kılıçdaroğlu, hatta İmamoğlu ve sonunda Özel." ifadelerini kullanan Altaylı, korumaların yetersizliğini de eleştirdi. Liderlerin halkla iç içe olma isteğinin güvenlik risklerini artırdığına dikkat çeken Altaylı, siyasetçilerin güvenlik önlemlerini artırması gerektiğini savundu.

Altaylı ayrıca, saldırganın geçmişte işlediği suçlara da değinerek, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un açıklamalarını eleştirdi. Saldırganın şartlı tahliye ile serbest bırakılmasının yarattığı tartışmalara gönderme yapan Altaylı, Adalet Bakanı'nın açıklamalarını yetersiz buldu.

Siyasetin Dili Yumuşatılmalı

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın CHP'ye yönelik kullandığı sert ifadeleri hatırlatan Altaylı, siyaset dilinin yumuşatılması gerektiğini vurguladı. "Siyaset meydanına 'telef' kelimesini soktunuz mu konu buraya kadar gelir. Tüm siyasetçilerin siyasetin dilini yumuşatması gerekir." diyen Altaylı, siyasetçilerin ülke ve gelecek nesillerin menfaatlerini kendi çıkarlarının önünde tutması gerektiğini belirtti.

Fatih Altaylı'nın bu açıklamaları, siyaset arenasında geniş yankı uyandırdı. Özellikle Özgür Özel'e yapılan saldırının ardından siyasetçilerin güvenliği ve siyaset dilinin önemi bir kez daha gündeme geldi. Altaylı'nın yazısı, siyasetçilere ve kamuoyuna önemli mesajlar içeriyor.

Saldırıların artması ve siyasi gerginliğin tırmanması, Türkiye'nin geleceği açısından endişe verici bir tablo çiziyor. Siyasetçilerin daha dikkatli bir dil kullanması ve güvenlik önlemlerini artırması, bu tür olayların önüne geçilmesi için kritik öneme sahip. Aksi takdirde, siyasi şiddetin daha da artması ve toplumsal huzurun bozulması kaçınılmaz olabilir.