İran Meclisi Başkanvekili Hamid Rıza Hacıbabayi'den flaş bir açıklama geldi. İsrail'in İran'a yönelik son saldırılarının ve ABD'nin uzun süredir devam eden düşmanlığının bir sonucu olarak değerlendirdiği bu durum, İran'ın nükleer programı üzerindeki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Hacıbabayi, esas hedefin İran halkı olduğunu vurgulayarak, bu saldırıların ve baskıların asıl amacının İran halkının direncini kırmak olduğunu belirtti.

"Füze ve Nükleer Meseleler Bahane"

Hacıbabayi, ABD'nin İran halkıyla derdi olduğunu, çünkü 7 bin yıllık bir medeniyete sahip bu halkın, ABD'nin bölgeye hükmetmesine izin vermeyeceğini bildiklerini ifade etti. "Füze ve nükleer meseleler sadece birer bahane" diyen Hacıbabayi, bu konuların aslında İran'ı zayıflatmaya yönelik birer araç olduğunu savundu.

Savaşın ilk gününde üst düzey komutanların hedef alınmasının, İran'ın yönetimini zayıflatmayı amaçladığını belirten Hacıbabayi, halkın birlik içinde sahaya çıkmasıyla bu planların bozulduğunu söyledi. "Son sözü halk söyledi. İran milleti birlik içinde sahaya çıktı. Düşman ne kadar çok saldırırsa, halk da o kadar kararlılıkla sahada olacaktır" ifadelerini kullandı.

Grossi'ye Giriş Yasağı

İran Meclisi'nin Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile işbirliğini askıya alma kararı, bölgedeki tansiyonu daha da yükseltti. Hacıbabayi, "Bundan böyle UAEA Başkanı Rafael Grossi’nin nükleer tesislerimize girişine ve buralara kamera yerleştirilmesine izin vermeyeceğiz. Çünkü bu tesislere ait bilgilerin, sahte İsrail rejiminden ele geçirilen belgelerde yer aldığını açıkça gördük" dedi. Bu karar, İran'ın nükleer programı üzerindeki uluslararası denetimi zayıflatma potansiyeli taşıyor.

Bu gelişmelerin ardından, İran'ın nükleer programı ve bölgedeki güvenlik durumu hakkında yeni tartışmaların başlaması bekleniyor. İran'ın bu kararı, uluslararası toplumda nasıl bir yankı uyandıracak ve nükleer müzakereleri nasıl etkileyecek, merakla bekleniyor.