Atilla Atasoy’un Müzik Tutkusu ve Babasının Tepkileri
Türk pop müziğinin efsane isimlerinden Atilla Atasoy, TRT2’de yayınlanan Hülya Koçyiğit’in sunduğu Film Gibi Yaşadım programına konuk oldu. Programda müzik serüvenini, ailesinin tepkilerini ve şöhretin getirdiklerini samimi bir dille paylaştı.
Mandolinle Başlayan Müzik Yolculuğu
Müzik tutkusunun 5 yaşında başladığını belirten Atasoy, “Bir memur çocuğuyum ama mandolin alacak paramız vardı. Mandolinle başlayan bir süreçti ve devamı geldi. Birçok enstrüman denedim ama telli sazlara daha yetenekli olduğumu anladım.” dedi. Eczacılık Fakültesi’ni bitirip bir süre eczacılık yapsa da müzikten vazgeçmediğini vurguladı.
Sanatçı, müzik kariyerine başlama sürecinin kolay olmadığını şu sözlerle anlattı: “Babam despot bir adamdı, oğlu çalgıcı olsun istemiyordu. Ankara Radyosu’na ailemden gizli girdim.” Ailesinin tepkilerine rağmen müzik tutkusundan vazgeçmeyen Atasoy, idealist bir genç olduğunu ve bu işin bir aşk işi olduğunu söyledi.
Şöhretin Getirdikleri ve Seyahat Tutkusu
Şöhretin kendisi üzerindeki etkilerinden de bahseden Atasoy, “Onun esiri olmak o kadar kötü bir şey ki. Benim gibi özgürlüğüne düşkün bir adam için çok bağlayıcı oldu.” dedi. Dünya vatandaşı olma hayalini gerçekleştirmek için 159 ülke gezdiğini belirten sanatçı, Kuzey Kore’ye giden ilk Türk grubunun lideri olduğunu da ekledi.
- UNESCO Dünya Mirası Gezginleri onur üyesi
- 159 ülke gezdi
- Kuzey Kore’ye giden ilk Türk grubu
- Dünyada şarkısı olan tek kitap: Ve Düş Peşime
Yıllar geçse de değişmeyen sesi hakkında konuşan Atasoy, “Ses, en genç yaşlanan organ. Hele ki kullanmayı da biliyorsanız mesele yok.” diyerek Ajda Pekkan’a olan hayranlığını da dile getirdi.
Hayatına dönüp baktığında pişmanlıkları olduğunu belirten Atilla Atasoy, tüm zorluklara rağmen müzik tutkusundan vazgeçmediği için mutlu olduğunu ifade etti.
