Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla Erenköy Cemaati'ne yakınlığıyla bilinen Sami Efendi İlim ve Kültür Yardımlaşma Vakfı'na vergi muafiyeti tanınması, kamuoyunda tartışmalara yol açtı. Vatandaşın vergi yükü altında ezildiği bu dönemde, söz konusu karar, ayrıcalıklı vakıflara tanınan imtiyazlara bir yenisini ekledi. Türkiye'de vergi muafiyeti bulunan vakıf sayısı ise 341'e yükseldi.

Vergi Muafiyeti Kararı Resmi Gazete'de

11 Kasım tarihli Cumhurbaşkanlığı Kararı ile Sami Efendi İlim ve Kültür Yardımlaşma Vakfı'na, resmi senedine uygun faaliyet gösterdiği dönemler için vergi muafiyeti sağlandı. Kararda, "Sami Efendi İlim ve Kültür Yardımlaşma Vakfına... vergi muafiyeti tanınmasına karar verilmiştir" ifadesi yer aldı. Bu karar, iktidara yakınlığıyla bilinen vakıflara tanınan ayrıcalıklara bir yenisi olarak değerlendiriliyor.

Erenköy Cemaati'nin Ekonomik Gücü

Erenköy Cemaati, uzun yıllardır hem dini bir yapı hem de ticari ilişkileriyle tanınıyor. Gazeteci Barış Terkoğlu, cemaatin ekonomik etkisini şu şekilde özetliyor:

• Cemaatin temelleri Mahmut Sami Ramazanoğlu tarafından atıldı.
• 70'lerden itibaren Musa Topbaş ve ardından Osman Nuri Topbaş tarafından yönetildi.
• BİM, cemaat ile ilişkili olduğu iddia edilen en güçlü ticari markalardan biri olarak öne çıkıyor.

Türkiye'de vergi muafiyeti tanınan vakıf sayısı her geçen yıl artarken, bu listede Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın aile üyelerinin yönettiği vakıfların da bulunması dikkat çekiyor. Bu vakıflardan bazıları şunlar:

• TÜGVA (Bilal Erdoğan)
• YETEV
• Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Vakfı
• Okçular Vakfı
• KADEM (Sümeyye Erdoğan Bayraktar)
• Nun Eğitim ve Kültür Vakfı (Berat Albayrak)
• T3 / Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (Selçuk Bayraktar)

Vergi Muafiyetlerinin Artan Sayısı ve Toplumsal Etkileri

Türkiye'de vergi muafiyetinden yararlanan vakıfların sayısındaki bu artış, kamuoyunda ciddi tartışmalara neden oluyor. Özellikle ekonomik sıkıntıların yaşandığı bu dönemde, halkın vergi yükü altında ezilirken bazı vakıflara tanınan bu ayrıcalıklar, adaletsizlik algısını güçlendiriyor. Vergi muafiyetlerinin hangi kriterlere göre verildiği, bu vakıfların kamu yararına ne gibi katkılar sağladığı gibi sorular, kamuoyunun merak ettiği konuların başında geliyor. Bu durum, vergi sisteminin şeffaflığı ve adil dağılımı konusundaki tartışmaları da beraberinde getiriyor.