Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun açıkladığı 2025 yılının ilk dört ayına ait rapor, Türkiye'deki kadın cinayetlerinin vahametini bir kez daha gözler önüne serdi. Rapora göre, bu süre zarfında 96 kadın erkekler tarafından katledildi. Bu acı tablo, kadınların en güvende olmaları gereken yerlerde dahi hayatlarını kaybetme riskini taşıdığını gösteriyor.
Aile İçi Şiddet Vakaları Artıyor
Raporda dikkat çeken bir diğer önemli nokta ise, cinayetlerin büyük bir kısmının aile içinden bir erkek tarafından işlenmiş olması. Öldürülen 96 kadından 58'i, eşleri, babaları, kardeşleri veya diğer aile üyeleri tarafından katledildi. Bu durum, aile içi şiddetin ne denli yaygın ve tehlikeli olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Kadınların kendilerini güvende hissetmeleri gereken evlerinde dahi şiddete maruz kalmaları, toplumun bu sorunla mücadelede daha kararlı adımlar atması gerektiğini vurguluyor.
Aile içi şiddetin bu denli yaygın olmasının altında yatan nedenler arasında, toplumsal cinsiyet eşitsizliği, ataerkil değerler ve şiddeti meşrulaştıran kültürel normlar yer alıyor. Bu nedenle, kadın cinayetlerinin önlenmesi için sadece cezai yaptırımlar yeterli değil, aynı zamanda toplumsal farkındalığın artırılması, eğitim yoluyla cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve şiddeti önleyici politikaların hayata geçirilmesi gerekiyor.
Kadın Cinayetlerine Karşı Mücadele Devam Ediyor
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve diğer sivil toplum kuruluşları, kadın cinayetlerine karşı mücadeleyi kararlılıkla sürdürüyor. Platform, cinayetlerin nedenlerini araştırıyor, kamuoyunu bilgilendiriyor ve yetkililerden gerekli önlemlerin alınmasını talep ediyor. Ayrıca, şiddet mağduru kadınlara hukuki ve psikolojik destek sağlayarak, onların hayatlarını yeniden inşa etmelerine yardımcı oluyor.
Kadın cinayetlerinin önlenmesi için toplumun tüm kesimlerinin sorumluluk alması gerekiyor. Bireyler, aileler, eğitim kurumları, medya ve devlet, bu sorunun çözümü için işbirliği yapmalı ve ortak bir mücadele yürütmelidir. Unutulmamalıdır ki, her bir kadın cinayeti, sadece bir bireyin değil, tüm toplumun kaybıdır.
Türkiye'de kadın cinayetlerinin bu denli yüksek olması, ülkenin imajını zedeleyen ve insan hakları ihlallerine yol açan ciddi bir sorundur. Bu nedenle, yetkililerin bu sorunun çözümü için daha kararlı ve etkili adımlar atması, uluslararası toplumun da bu konuda Türkiye'ye destek vermesi gerekmektedir. Kadınların yaşam hakkının korunması, adalet ve eşitlik ilkelerinin hayata geçirilmesi için hep birlikte mücadele etmeliyiz.