Türkiye'nin tarım politikalarına yön verecek 4. Tarım Şurası, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı'nın dikkat çekici açıklamalarıyla başladı. Şehirleşmenin hızla arttığı ve gıda ihtiyacının katlanarak büyüdüğü günümüzde, Şura'dan çıkacak kararların Türkiye'nin 2050 vizyonu için hayati öneme sahip olduğu vurgulandı. Bakan Yumaklı, gençlerin ve kadınların üretimde aktif rol alması için hibe ve desteklerin artarak devam edeceğini belirtti.
Türkiye Yüzyılında Şehir ve Tarım Paneli
Ulucanlar Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Türkiye Yüzyılında Şehir ve Tarım Paneli"ne katılan Bakan Yumaklı, tarım sektörünün savunma sanayii kadar önemli olduğunu vurguladı. Yeni mezun veteriner hekimleri kamuda istihdam edilmek yerine kendi işlerinin patronu olmaya davet etti. Tarımsal üretimi etkileyebilecek küresel sorunlara dikkat çeken Yumaklı, "Yeni normal dediğimiz tarım-gıda üretiminde azalma, üretim maliyetlerinin artması, hammadde temini sorunları gibi birçok konuda karşı karşıya bırakabileceği problemleri de mutlaka çözüm bulmak üzere masamızda tutmamız gerekir." şeklinde konuştu.
Bakan Yumaklı, Birleşmiş Milletler'in verilerine göre 2050'de kentleşme oranının %68'e yükseleceği ve gıda ihtiyacının %60-70 oranında artacağını belirtti. Nüfusun artan ihtiyacını karşılarken tarımsal üretimi sürdürülebilir kılmanın en önemli görevleri olduğunu ifade etti. Yumaklı, ekolojik farkındalığın arttığını ancak bunun tarımsal üretime dönüşmediğini belirterek yerel yönetimlerin bu konuda önemli rol oynadığını söyledi.
- 2050'de kentleşme oranı %68'e çıkacak.
- Gıda ihtiyacı %60-70 artacak.
- Ekolojik farkındalık artıyor ancak tarımsal üretime dönüşmüyor.
Kırsal Kalkınmaya Büyük Destek
Kırsal nüfusun hızla yaşlanmasının geçen yıl G20 Zirvesi'nde ele alınan önemli konulardan biri olduğunu belirten Yumaklı, kırsal kalkınmanın önemine dikkat çekti. Bakanlığın kırsal kalkınmaya sağladığı teşvik ve destekler hakkında bilgi veren Yumaklı, "Son 23 yılda 96 bin projeye 126 milyar liralık hibe desteği verildi. Gençlerin ve kadınların üretimin içerisinde kalmaları, üretim ağlarını geliştirmeleri için mutlaka pozitif ayrımcılığa tabi tutması gerektiğinden hareketle hibe ve desteklere devam ediyoruz." dedi. Su ve sulama yatırımlarına son 25 yılda 3,3 trilyon lira yatırım yapıldığını ve 10 binin üzerinde tesisin bulunduğunu da sözlerine ekledi.
Kent tarımı kavramı içerisinde organize tarım bölgelerinin önemine değinen Yumaklı, jeotermal enerjinin Türkiye için önemli bir avantaj olduğunu vurguladı. Birçok ildeki 61 lokasyonda 44 Organize Tarım Bölgesi'nin tüzel kişilik kazandığını belirten Yumaklı, bu bölgelerin ürettikleri ürünlerin bir kısmını iç piyasaya vereceğini, geri kalanını ise ihraç edeceğini söyledi.
Tüketicinin Gıdaya Erişimini Kolaylaştırmak Hedef
Silvan Projesi'nin su konusunda Türkiye'ye sağladığı faydalara değinen Bakan Yumaklı, bu tür projeler için büyük bir gayretle çalıştıklarını ve tüm paydaşlarla diyalog halinde olduklarını ifade etti. Yumaklı, 4. Tarım Şurası'nın yüksek katılımla Türkiye'nin gelecek 25-50 yılına ışık tutacağını belirterek, "Buradan alınan sonuçların uygulamaya geçmesi önemli. Şu anda uygulananların çoğu bu tür çalışmaların ete kemiğe bürünmüş halidir. Bu projelerde akıl teri ve emek var. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın da dediği gibi, 'Bizi dünya gıda sektörünün en önemli aktörlerinden biri haline getiren tarım ve hayvancılıkta girdi fiyatlarını düşüren, üretici gelirlerini artıran, tüketici erişimini kolaylaştıran bir sistemi hayata geçireceğiz.' İşte bizim hedefimiz bu. Bunu yapabilmek için her türlü unsuru, her türlü, politikayı, her türlü uygulamayı hayata geçireceğiz." şeklinde konuştu.
Tarımsal Strateji ve Politika Geliştirme Merkezi (TARPOL) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Mehdi Eker de konuşmasında amaçlarının Türkiye'nin tarım ve gıda ile ilgili entelektüel sermayesini ortaya çıkarmak ve çoğaltmak olduğunu belirtti. Eker, pandeminin şehirlerde yaşayan insanların gıda konusunda endişelerini artırdığını hatırlatarak, 2050'de dünya nüfusunun %68'inin şehirlerde yaşayacağını ve şehirlerdeki hayat için gıda güvenliğini sağlamak, insan-doğa ilişkisini düzenlemek ve yaşanılabilir şehirler inşa etmek için çaba göstermeleri gerektiğini vurguladı.
Tarım Şurası, Türkiye'nin tarım ve gıda sektöründeki geleceğini şekillendirecek önemli kararlara ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Şuradan çıkacak sonuçlar, hem üreticileri hem de tüketicileri doğrudan etkileyecek ve Türkiye'nin 2050 tarım vizyonuna yön verecek.