
Suriyeli Mülteciler: Neden Dönmüyorlar? Sürgün Daha mı Güvenli?
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin (UNHCR) yayınladığı son rapor, komşu ülkelerde yaşayan Suriyeli mültecilerin ülkelerine geri dönme konusunda isteksiz olduğunu ortaya koyuyor. Ankete katılanların yalnızca %18'i önümüzdeki 12 ay içinde geri dönmeyi planladığını belirtiyor. Bu durum, Suriye'deki mevcut koşulların mülteciler için hala cazip olmadığını gösteriyor.
Geri Dönüş Niyetindeki Farklılıklar
UNHCR'nin bölgesel anketi, Suriyeli mülteciler arasında geri dönüş niyetinin ev sahibi ülkeye göre değiştiğini gösteriyor. Mısır'daki mültecilerin %29'u geri dönme isteğini dile getirirken, Ürdün'de bu oran %22'ye, Lübnan'da ise %14'e düşüyor. Irak'ta ise bu oran sadece %4 seviyesinde. Bu farklılıklar, ev sahibi ülkelerdeki koşullar ile mültecilerin Suriye'deki güvenlik ve fırsat algıları arasındaki karmaşık etkileşimi yansıtıyor.
UNHCR'nin tahminlerine göre, 8 Aralık 2024'ten bu yana yaklaşık 988 bin Suriyeli mülteci Suriye'ye geri döndü. Ayrıca, 972 bini Kuzey Suriye'den olmak üzere yaklaşık 1,8 milyon ülke içinde yerinden edilmiş Suriyeli, önceden yaşadıkları bölgelere geri döndüler.
Geri Dönüşün Önündeki Engeller
Geri dönmeyi planlayan mültecilerin oranındaki düşüklük, Suriye içindeki süren sıkıntıları yansıtıyor. Raporda, süren güvenlik kaygıları, temel hizmetlerdeki yetersizlik ve genel istikrarsızlık başlıca caydırıcı unsurlar olarak belirtiliyor. Yeniden yapılanma, geçiş adaleti ve toplumsal uzlaşı alanlarında anlamlı bir ilerleme kaydedilmediğinden birçok mülteci geri dönme riskini almakta isteksiz.
Kapsamlı siyasi çözümlere duyulan ihtiyaç açıkça görülüyor. Yurttaşlar ve devlet arasındaki güvenin yeniden kurulması, hak ve özgürlüklerin güvence altına alınmasıyla birlikte, gönüllü geri dönüşü teşvik etmek açısından büyük önem taşıyor. Bu tür önlemlerin yokluğunda, birçok kişi geri dönüşün belirsizliklerindense sürgünün göreceli güvenliğini tercih ediyor.
Kurumsal Geri Dönüş Programları
UNHCR, gönüllü geri dönüş çabalarını desteklemeye devam ediyor. 11 Eylül 2025'te, Uluslararası Göç Örgütü ile ortak bir girişim sayesinde 280 mülteci Lübnan'dan geri döndü. Benzer şekilde, 17-18 Eylül'de yaklaşık 350 mültecinin Ürdün'den geri dönüşüne yardımcı olundu. 2025 başından bu yana UNHCR, Türkiye'den geri dönen 18 bini aşkın insana doğrudan destek sağladı ve 5 bin 590 aileye (toplam 22 bin 366 kişi) yeniden entegrasyon doğrultusunda mali yardım sağladı. Kurum, tüm geri dönüşlerin gönüllü olduğunu ve mültecilerin Suriye'deki mevcut hizmetler konusunda bilgilendirilmelerini sağlamak üzere bireysel danışmanlık hizmeti sunulduğunu vurguluyor.
Türkiye'den Geri Dönüşler ve Suriye'nin Durumu
Gaziantep, Esad rejiminin 8 Aralık 2024'te devrilmesinden bu yana kayda değer bir geri dönüş dalgasına tanık oldu. Türkiye medyasına göre, 150 bini aşkın göçmenin ayrılışıyla Suriyelilerin kent nüfusundaki payları %21'den yaklaşık %14'e düştü. Göç İdaresi Genel Müdürlüğü'ne göre, buna karşın 344 bin 105 Suriyeli şehirde kaldı. Türkiyeli kaynaklar, bu eğilimin sürmesinin beklendiğini belirtiyor.
Ancak, Ivar Jansen'in The National Interest'te yayınlanan raporu, Suriyeli mülteciler için hala güvenli bir geri dönüşün mümkün olmadığını savunuyor. Geri dönenler, şiddet, yıkılan altyapı ve temel hizmetlerin eksikliği gibi zorlu engellerle karşı karşıya. Süren ekonomik kriz ve yaygın konut sıkıntısı, yeniden entegrasyonu daha da zorlaştırıyor. Esad rejimi döneminde çıkarılan yasalar, yaygın mal müsaderelerine yol açarak geri dönenleri ev veya arazilerini kaybetme riskiyle karşı karşıya bırakıyor. Sağlık personeli ve ekipman eksikliği nedeniyle ciddi bir biçimde zayıflayan sağlık sistemi, kara mayınları ve savaş artıklarının yol açtığı yaralanmaları gidermekte zorlanıyor.
Geleceğe Bakış
Sonuç olarak, Suriyeli mültecilerin büyük bir çoğunluğunun ülkelerine geri dönme konusunda isteksiz olması, Suriye'deki mevcut koşulların hala güvensiz ve yetersiz olduğunu gösteriyor. Güvenlik, altyapı, mülkiyet hakları ve temel hizmetler gibi alanlarda önemli ilerleme kaydedilmeden büyük çaplı geri dönüşlerin gerçekleşmesi zor görünüyor. Bu koşullar sağlanana kadar sınırlı gönüllü geri dönüşler sürebilecek olsa da, kitlesel geri dönüşler istikrarsızlığı daha da kötüleştirebilir ve potansiyel olarak yeni yerinden edilme dalgalarını tetikleyebilir. Uluslararası toplumun, Suriye'nin toparlanması ve mültecilerin güvenli ve sürdürülebilir bir şekilde geri dönebilmesi için kesintisiz çaba göstermesi gerekiyor.