Suriye'de sular durulmuyor! Terör örgütü PYD/YPG, İmralı'dan gelen çağrıya rağmen bölgede sinsi planlar yapmaya devam ediyor. YPG ve Şam arasındaki mutabakatın ardından PYD'nin sistematik bir şekilde "özerklik" çığırtkanlığına başlaması dikkat çekiyor. Peki, bu durum Suriye'nin geleceği açısından ne anlama geliyor?

PYD'nin Özerklik Çabaları: Bir Tiyatro Mu?

PYD elebaşı İlham Ahmed'in başını çektiği özerklik çabaları, bölgede yeni bir krize davetiye çıkarabilir. YPG'nin "ulusal konferans" adı altında düzenlediği etkinlikler ise, bu özerklik çabalarının bir parçası olarak değerlendiriliyor. Bu konferanslar aracılığıyla PYD, kendi meşruiyetini sağlamlaştırmaya ve bölgedeki nüfuzunu artırmaya çalışıyor.

Ancak, bu çabaların Suriye'nin toprak bütünlüğüne zarar verebileceği ve bölgedeki istikrarı bozabileceği endişesi hakim. Özellikle, Türkiye'nin bu konudaki hassasiyeti göz önünde bulundurulduğunda, PYD'nin attığı adımlar bölgedeki gerilimi tırmandırabilir.

YPG'nin Şam ile Mutabakatı: Bir Aldatmaca Mı?

YPG elebaşı Ferhat Abdi Şahin'in Suriye Devlet Başkanı Ahmed Şara ile imzaladığı 8 maddelik mutabakat, başlangıçta umut verici bir adım olarak görülmüştü. Mutabakat kapsamında, SDG'nin devlet kurumlarına entegre olacağı ve YPG'nin Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygı duyacağı belirtilmişti. Ancak, PYD'nin son dönemdeki özerklik çabaları, bu mutabakatın bir aldatmaca olup olmadığı sorusunu akıllara getiriyor.

Eğer YPG, Şam ile yaptığı anlaşmaya sadık kalmayıp kendi ajandasını uygulamaya çalışırsa, bu durum Suriye'deki iç savaşın daha da derinleşmesine neden olabilir. Ayrıca, bu durum Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkileri de olumsuz etkileyebilir.

Bölgedeki Olası Gelişmeler ve Türkiye'nin Tutumu

Suriye'deki bu gelişmeler, bölgedeki güç dengelerini değiştirebilir ve yeni çatışma alanları yaratabilir. Türkiye, Suriye'nin toprak bütünlüğünü ve bölgedeki istikrarı korumak için aktif bir rol oynamaya devam edecektir. Bu kapsamda, Türkiye'nin PYD/YPG'nin özerklik çabalarına karşı sert bir tutum sergilemesi bekleniyor.

• Türkiye, Suriye'deki tüm aktörlerle diyalog halinde kalarak, çözüm odaklı bir yaklaşım benimsemeye çalışacaktır.
• Türkiye, bölgedeki terör örgütlerine karşı mücadelesini kararlılıkla sürdürecektir.
• Türkiye, Suriye'deki sivillerin güvenliğini ve insani yardımların ulaştırılmasını sağlamak için çaba gösterecektir.

Sonuç olarak, Suriye'deki durum oldukça karmaşık ve belirsizliğini koruyor. PYD/YPG'nin özerklik çabaları, bölgedeki istikrarı tehdit eden önemli bir faktör olarak öne çıkıyor. Türkiye'nin bu konudaki tutumu ve bölgedeki diğer aktörlerin atacağı adımlar, Suriye'nin geleceğini şekillendirecek.