Soğuk Savaş'ta ŞOK Tutuklama! O Sunucu ve Konuk Neden İçerde?
Gündem

Soğuk Savaş'ta ŞOK Tutuklama! O Sunucu ve Konuk Neden İçerde?


23 September 20255 dk okuma3 görüntülenmeSon güncelleme: 23 September 2025

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturma kapsamında, "Soğuk Savaş" adlı programın sunucusu Boğaç Soydemir ve program konuğu Enes Akgündüz tutuklandı. Bu beklenmedik gelişme, sosyal medyada ve kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Peki, bu tutuklamanın ardındaki nedenler neler? İşte detaylar:

Soruşturmanın Başlangıcı ve Gözaltılar

Soruşturma, "Soğuk Savaş" isimli sosyal medya hesabında yayımlanan bir video içeriği üzerine başlatıldı. İddiaya göre, videoda "İçki tüm kötülüklerin anasıdır" hadisi üzerinden Hz. Muhammed ile ilgili halkı tahrik edici ve nefret söylemine yönlendirici paylaşımlar yapıldı. Bu durum üzerine savcılık, resen soruşturma başlattı ve programın sunucusu Boğaç Soydemir ile program konuğu Enes Akgündüz gözaltına alındı.

Emniyetteki işlemlerinin ardından Soydemir ve Akgündüz, Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na sevk edildi. Sunucu Boğaç Soydemir ve konuğu Enes Akgündüz tutuklama talebiyle Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi.

Tutuklama Kararı ve Gerekçesi

Sulh Ceza Hakimliği, Soydemir ve Akgündüz'ü "Basın ve yayın yoluyla halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" suçundan tutukladı. Bu karar, ifade özgürlüğü sınırları ve nefret söylemi arasındaki hassas dengeyi bir kez daha gündeme getirdi. Peki, bu suçlamanın dayanağı neydi ve tutuklanan isimler ne gibi savunmalar yaptı?

Tutuklama kararı, kamuoyunda farklı tepkilere yol açtı. Bazı kesimler, yapılan paylaşımların ifade özgürlüğü sınırlarını aştığını ve nefret söylemi içerdiğini savunurken, bazı kesimler ise tutuklama kararının orantısız olduğunu ve ifade özgürlüğüne bir müdahale olduğunu iddia etti.

Boğaç Soydemir'in Özür Dilemesi

Gözaltına alınmadan önce Boğaç Soydemir, sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşımla özür dilemişti. Soydemir, paylaşımında şu ifadelere yer vermişti:

"Geçtiğimiz günlerde yaptığım bir şaka ile kırdığım insanlardan özür dilemek istiyorum. Böyle bir niyetim kesinlikle yoktu. Normalde kendi yaptığım şakalarda hassasiyet göstermeye özen gösteriyorum. Ancak o sırada izleyicilerden gelen şakalara geçmiştik ve ben de o şakayı ilk defa o sırada okudum. O an için basit bir kelime şakası sandım fakat sonrasında üzerine düşünmem gerekirdi. Arkadaşlarım uyarınca fark ettim. Haklısınız. Bunun için özür diliyorum. İlgili kısmı yayından kaldırdık."

Bu özür dileme, tutuklama kararının önüne geçemedi. Ancak, olayın farklı boyutlarını ve kamuoyundaki hassasiyeti göstermesi açısından önemli bir detay olarak kayda geçti.

Peki, bu tür olaylar yaşanmaması için neler yapılabilir? İşte bazı öneriler:

  • Sosyal medya platformlarında nefret söylemi ve ayrımcılık içeren paylaşımların önüne geçmek için daha sıkı denetimler yapılmalı.
  • İfade özgürlüğü sınırları konusunda kamuoyunu bilinçlendirmek için eğitimler düzenlenmeli.
  • Farklı görüşlere sahip insanların bir araya gelerek diyalog kurabileceği platformlar oluşturulmalı.

Bu tutuklama olayı, Türkiye'de ifade özgürlüğü, nefret söylemi ve sosyal medyanın rolü gibi konuları yeniden tartışmaya açtı. Olayın hukuki süreci devam ederken, kamuoyunun da bu konular üzerinde düşünmesi ve tartışması, daha sağlıklı bir toplumsal yapıya ulaşmamıza katkı sağlayacaktır.