Sedat Peker İddialarını Savunan Avukatlara Hapis Şoku! Ne Oldu?
Gündem

Sedat Peker İddialarını Savunan Avukatlara Hapis Şoku! Ne Oldu?


06 September 20255 dk okuma6 görüntülenmeSon güncelleme: 06 September 2025

Sedat Peker'in 2021 yılında ortaya attığı ve büyük yankı uyandıran iddiaları savcılığa taşıyan Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) üyesi üç avukat, şimdi de "Cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla karşı karşıya. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianame, avukatlar Pınar Akbina Karaman, Ali Serdar Çıngı ve Fettah Ayhan Erkan için 4 yıla kadar hapis cezası talep ediyor. Bu gelişme, hukuk çevrelerinde büyük bir şaşkınlık yaratırken, olayın detayları merak konusu oldu.

Sedat Peker'in İddiaları ve Avukatların Suç Duyurusu

Olayın fitili, organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in 2021 yılında sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamalarla ateşlendi. Peker'in iddiaları, kamuoyunda geniş yankı bulurken, HKP'li avukatlar bu iddiaları ciddiye alarak savcılığa suç duyurusunda bulundular. Avukatlar, 12 Temmuz 2021 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na sundukları dilekçede, Peker'in sosyal medyada gündeme getirdiği mesajlara ve bu mesajları destekleyen haberlerle televizyon yayınlarına atıfta bulundular. Dilekçede, Cumhurbaşkanı Erdoğan, dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ve bazı AK Parti yöneticileri hakkında çeşitli suçlamalar yer alıyordu.

Peker'in iddiaları arasında yer alan bazı önemli noktalar şunlardı:

  • Siyasi nüfuzun kötüye kullanılması: Devlet görevlilerinin yetkilerini aşarak suç örgütlerine destek sağladığı iddiaları.
  • Rüşvet ve yolsuzluk: Kamu kaynaklarının yasa dışı yollarla belirli kişilere aktarıldığına dair iddialar.
  • Cinayet ve şiddet olayları: Bazı cinayetlerin ve şiddet olaylarının arkasında siyasi bağlantıların olduğu iddiaları.

"Cumhurbaşkanına Hakaret" Suçlaması ve İddianame

Savcılık, avukatların dilekçelerinde yer alan ifadelerin Türk Ceza Kanunu'nun 299. maddesi kapsamında "Cumhurbaşkanına hakaret" suçunu oluşturduğunu iddia etti. Hazırlanan iddianamede, üç avukatın 4 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. Bu durum, avukatların Peker'in iddialarını savcılığa taşımasının ardından beklenmedik bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Hukukçular, bu tür davaların ifade özgürlüğü ve avukatlık mesleğinin bağımsızlığı açısından önemli sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekiyor.

İfade Özgürlüğü ve Hukuki Süreç

Bu dava, Türkiye'de ifade özgürlüğü ve avukatlık mesleğinin sınırları konusunda önemli bir tartışma başlatabilir. Avukatların müvekkillerinin haklarını savunurken ve kamuoyunu ilgilendiren iddiaları savcılığa taşırken, "Cumhurbaşkanına hakaret" gibi suçlamalarla karşı karşıya kalması, hukuk camiasında endişelere yol açıyor. İfade özgürlüğü, demokratik bir toplumun temel taşlarından biridir ve avukatların bu özgürlüğü kullanırken cezalandırılması, hukukun üstünlüğü ilkesine aykırı bir durum olarak değerlendirilebilir.

Avukatlar, suç duyurusunda bulunurken Peker'in iddialarını ve bu iddiaları destekleyen kanıtları savcılığa sunmuşlardır. Savcılığın görevi, bu iddiaları ve kanıtları tarafsız bir şekilde değerlendirerek, suç unsuru olup olmadığını araştırmaktır. Ancak, avukatların suç duyurusu yapması nedeniyle "Cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla karşı karşıya kalması, hukuki sürecin işleyişi hakkında soru işaretleri yaratmaktadır.

Bu dava, önümüzdeki günlerde Türkiye'deki hukuk ve siyaset gündemini meşgul etmeye devam edecek gibi görünüyor. Avukatların savunmaları, savcılığın delilleri ve mahkemenin kararı, davanın seyrini belirleyecek önemli unsurlar olacaktır. Hukukçular ve kamuoyu, bu davanın ifade özgürlüğü, avukatlık mesleğinin bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğü ilkeleri açısından nasıl bir sonuç doğuracağını merakla bekliyor.