Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, 28'inci Yasama Dönemi'nin 2'nci devresi için seçilen yeni Başkanlık Divanı üyeleriyle birlikte Anıtkabir'i ziyaret etti. Bu anlamlı ziyaret, Meclis'in yeni dönemde izleyeceği yol haritası ve Türkiye'nin geleceğine dair önemli mesajlar içeriyordu.

Anıtkabir Ziyareti ve Anlamı

Numan Kurtulmuş, Meclis Başkanvekilleri Bekir Bozdağ, Tekin Bingöl, Celal Adan ve diğer Başkanlık Divanı üyeleriyle birlikte Aslanlı Yol'dan yürüyerek Atatürk'ün mozolesine geldi. Atatürk'ün mozolesine çelenk bırakan Kurtulmuş, daha sonra Misak-ı Milli Kulesi'nde Anıtkabir Özel Defteri'ni imzaladı. Kurtulmuş'un deftere yazdığı mesaj, siyasetin müzakere, kapsayıcılık ve ortak aklı öncelemesi gerektiğine vurgu yapıyordu.

Kurtulmuş'un Anıtkabir Defteri'ne Yazdığı Mesaj

Kurtulmuş, Anıtkabir Özel Defteri'ne şu ifadeleri yazdı:

“İçinde bulunduğumuz dönem, siyaset kurumunun her zamankinden daha fazla müzakereyi, kapsayıcılığı ve ortak aklı öncelemesi gereken bir zamandır. Bu anlayışla terörden arınmış, tam anlamıyla bağımsız, birlik ve kardeşlik içinde yaşayan bir Türkiye’yi inşa etmenin çabası içindeyiz. Meclis çatısı altında oluşturulacak müşterek iradenin, kalıcı çözümler üretmesini temenni ediyoruz. ‘Sözü güçlü, gücü tesirli’ Türkiye’nin yüzyılı olmasını hedeflediğimiz Cumhuriyetimizin ikinci asrında, milletimizin ortak talebi olan yeni ve sivil bir anayasa ile Türkiye’yi daha demokratik ve adil bir yapıya kavuşturmak, Meclisimizin tarihi görevidir. Bu hedefi, partiler üstü bir sorumlulukla ve toplumun tüm kesimlerinin katılımıyla gerçekleştirme irademiz bakidir.”

Bu mesaj, Türkiye'nin geleceği için birlik ve beraberlik içinde hareket etme çağrısı olarak değerlendirilebilir. Özellikle yeni ve sivil bir anayasa vurgusu, Meclis'in önümüzdeki dönemde önemli bir gündem maddesi üzerinde çalışacağına işaret ediyor.

Yeni Anayasa Çalışmaları ve Beklentiler

Kurtulmuş'un mesajında dikkat çeken bir diğer nokta ise Türkiye'nin daha demokratik ve adil bir yapıya kavuşturulması hedefiydi. Bu hedef doğrultusunda, Meclis'in tüm partilerinin katılımıyla yeni bir anayasa hazırlanması bekleniyor. Yeni anayasa, Türkiye'nin temel hak ve özgürlüklerini güvence altına alacak, yargı bağımsızlığını güçlendirecek ve daha katılımcı bir demokrasi anlayışını benimseyecek şekilde tasarlanmalıdır.

Türkiye'nin içinde bulunduğu bu kritik dönemde, siyaset kurumunun ortak akıl ve müzakere yoluyla hareket etmesi büyük önem taşıyor. Meclis'in tüm üyelerinin, Türkiye'nin geleceği için sorumluluk alarak, yeni ve sivil bir anayasa yapım sürecine katkıda bulunması bekleniyor. Bu süreç, Türkiye'nin daha güçlü, daha demokratik ve daha adil bir ülke olma yolunda önemli bir adım olacaktır.