İzmir'in Karabağlar ilçesinde, yıllardır süren Uzundere Kentsel Dönüşüm Projesi'nin 3. ve 4. etap mağdurları, konutlarının tamamlanmaması üzerine seslerini duyurmak için çadır kurarak eylem başlattı. Hak sahipleri, belediyenin verdiği sözleri tutmadığını ve kira ödeme konusunda zorlandıklarını belirterek, yetkililerden çözüm bekliyor.
Kentsel Dönüşümde Belirsizlik: Hak Sahipleri Ne İstiyor?
Uzundere Kentsel Dönüşüm Platformu Sözcüsü Eray Uslu, yaşanan mağduriyeti şu sözlerle dile getirdi: "Belediye artık bize başka çare bırakmadı. Kendimize ait olan, yıkılan evlerimizin bulunduğu arazide çadır ve baraka kurarak yaşam mücadelesi vereceğiz. Çünkü kira ödeyemez duruma geldik ve bize verilen sözler tutulmadı." Uslu, hak sahiplerinin yaşadığı zorluklara dikkat çekerek, yetkililerin bir an önce harekete geçmesini talep etti.
Peki, kentsel dönüşüm projelerinde yaşanan bu tür sorunların temelinde neler yatıyor? Uzmanlara göre, plansız ve aceleci uygulamalar, yerel yönetimlerin yetersizliği ve iletişim eksikliği bu tür mağduriyetlere yol açabiliyor. Kentsel dönüşümün sadece binaları yenilemekle kalmayıp, aynı zamanda sosyal ve ekonomik sorunları da çözmesi gerektiği vurgulanıyor.
Çadır Eylemi ve Haklı Talepler
Çadır kurarak eylem yapan hak sahipleri, aşağıdaki taleplerini dile getiriyor:
- Konutların bir an önce tamamlanması
- Kira yardımlarının düzenli ödenmesi
- Belediye yetkilileriyle düzenli iletişim kurulması
- Mağduriyetlerin giderilmesi için somut adımlar atılması
Bu taleplerin karşılanmaması durumunda, eylemlerin daha da büyüyeceği ve farklı platformlara taşınabileceği belirtiliyor. Hak sahipleri, seslerini duyurmak ve haklarını aramak için kararlı olduklarını vurguluyor.
Kentsel Dönüşüm Neden Önemli?
Kentsel dönüşüm, şehirlerin fiziksel, ekonomik ve sosyal yapısını iyileştirmeyi amaçlayan kapsamlı bir süreçtir. Özellikle deprem riski taşıyan bölgelerde, eski ve güvensiz yapıların yenilenmesi hayati önem taşır. Ancak, kentsel dönüşümün başarılı olabilmesi için, yerel halkın ihtiyaçları ve beklentileri dikkate alınmalı, şeffaf ve katılımcı bir süreç izlenmelidir. Aksi takdirde, Uzundere örneğinde olduğu gibi, mağduriyetler ve sosyal sorunlar kaçınılmaz hale gelebilir.
İzmir'deki Uzundere Kentsel Dönüşüm Projesi'nde yaşanan bu olay, Türkiye'deki diğer kentsel dönüşüm projeleri için de önemli bir ders niteliği taşıyor. Hak sahiplerinin yaşadığı mağduriyetlerin giderilmesi ve projenin bir an önce tamamlanması, sadece Uzundere için değil, tüm ülke için örnek teşkil edecektir. Umuyoruz ki, yetkililer bu çağrıya kulak vererek, kalıcı çözümler üreteceklerdir.