Suriye'nin başkenti Şam'ın güneyinde yaşanan çatışmalar sonrası İsrail'den dikkat çekici bir çıkış geldi. İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, Dürzi azınlığı koruma gerekçesiyle uluslararası toplumu Suriye'ye müdahale etmeye çağırdı. Peki, bu çağrının ardında yatan sebepler neler ve Suriye'deki Dürziler gerçekten tehlikede mi?

Suriye'de Neler Oluyor?

Suriye'nin başkenti Şam'ın güneyindeki Cermana ve Eşrefiye Sahnaya beldelerinde yaşanan çatışmalar, hükümet güçlerinin kontrolü sağlamasıyla sona erdi. Ancak, ülkenin güneyindeki Dürzilerin çoğunlukta olduğu Suveyde'de bulunan Dürzi topluluğunun ruhani lideri Şeyh Hikmet el-Hicri, uluslararası güçlerden Suriye'ye müdahale etmesini talep etti. El-Hicri, yaşananları "soykırımcı saldırganlık" olarak nitelendirerek, Dürzilere yönelik saldırıların durdurulması için müdahale çağrısında bulundu.

• Çatışmaların ardından Sahnaya Belediye Başkanı Husam Vurur ve oğlu öldürüldü.
• Çatışmalar, Hz. Muhammed'e (sav) hakaret içeren bir ses kaydının sosyal medyada yayınlanması üzerine başlamıştı.
• Olaylarda 11 kişi yaşamını yitirirken, 16 güvenlik görevlisi de hayatını kaybetti.

İsrail'den Müdahale Çağrısı

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, Dürzi azınlığı koruma bahanesiyle uluslararası toplumu Suriye'ye müdahale etmeye çağırdı. Saar, Ortadoğu'nun azınlıklar için zor bir bölge olduğunu iddia ederek, uluslararası toplumu Suriye'deki azınlıkları, özellikle Dürzileri rejimden koruma rolünü yerine getirmeye çağırdı. Bu çağrı, bölgedeki gerilimi daha da tırmandırabilir.

Dürzilerin Durumu Ne Olacak?

Suriye'deki Dürziler ekseninde yaşanan gelişmeler, çevre ülkelerdeki Dürzi topluluklarını da etkiliyor. Filistinli Dürzilerin önde gelen isimleri ve 1948 Filistin İslami Hareketi'nin Kuzey Kanadı lideri Şeyh Raid Salah, Suriye'de toplumsal barışın sağlanması çağrısında bulunarak, Dürzilerin "herhangi bir dış korumaya ihtiyaç duymadığını" vurguladı. Suriye'nin tüm dini, etnik ve mezhebi bileşenleriyle toprak ve halk olarak birliğinin korunması gerektiğine dikkat çekildi.

Suriye'deki Dürzi topluluğunun geleceği belirsizliğini korurken, İsrail'in müdahale çağrısı bölgedeki tansiyonu yükseltiyor. Uluslararası toplumun bu çağrıya nasıl yanıt vereceği ve Suriye'deki Dürzilerin güvenliğinin nasıl sağlanacağı merak konusu. Unutulmamalıdır ki, Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunması ve toplumsal barışın sağlanması, bölgedeki istikrar için hayati önem taşıyor.