İsrail ordusu, İran devlet televizyonu IRIB'nin Tahran'daki merkezine Pazartesi günü şok bir saldırı düzenledi. Saldırı sırasında üç gazeteci hayatını kaybederken, olay anı canlı yayına yansıdı. Bu saldırı, İsrail ile İran arasındaki gerilimi tırmandırırken, gazeteci örgütlerinden büyük tepki geldi. Saldırı, iki ülke arasındaki çatışmaların dördüncü gününde gerçekleşti.

Saldırı Anı Canlı Yayına Yansıdı

Saldırı anı, televizyon ekranlarına yansıdı. Görüntülerde, patlama sonrası kanalın sunucusu Sahar Emami'nin sönen ışıklar, devrilen ekipmanlar ve dumanla dolu stüdyodan uzaklaştığı görüldü. Bu anların ardından canlı yayın kesildi. Fars News Ajansı'nın paylaştığı görüntüler, olayın vahametini gözler önüne serdi.

Sunucu Emami'nin saldırıdan hemen önce canlı yayında söylediği, "Dinleyin, duyduğunuz ses saldırganın sesidir. Gerçeğe saldıran saldırganın sesini duyuyorsunuz." sözleri dikkat çekti. Saldırıdan kısa süre sonra başka bir stüdyodan yayına devam eden Emami, gazetecilerin öldürüldüğünü duyurdu. IRIB muhabiri Younes Shadlou ise Instagram'da paylaştığı videoda, binanın önünde elleri kanlı bir şekilde görüldü ve "Kaç meslektaşımın şehit olduğunu veya yaralandığını bilmiyorum" dedi.

Tepkiler Çığ Gibi Büyüyor

IRIB Genel Müdürü Peyman Jebelli, saldırıya sert tepki gösterdi ve "İsrail'in silahı olmayan ve kimseye tehdit oluşturmayan bir medya kuruluşunu hedef alması için hiçbir mantıklı neden yoktur" dedi. Jebelli, gazetecilerin ve medya kuruluşlarının sürekli olarak İsrail'in hedefinde olduğunu vurguladı.

Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) Bölge Direktörü Sara Qudah ise, "Gazeteciler canlı yayındayken, İsrail'in bir televizyon kanalını bombalaması karşısında dehşete düştük. Cezasızlık İsrail’i medyayı hedef alma konusunda cesaretlendiriyor" şeklinde konuştu. Qudah, saldırıların karşılıklı olarak sona ermesi çağrısında bulundu.

İsrail Savunma Bakanı Israel Katz ise, İran rejiminin propaganda ve kışkırtma yayın otoritesinin hedef alındığını belirterek, İran'ı bir kez daha tehdit etti.

Bölgede Gerilim Tırmanıyor

Bu saldırı, İsrail ve İran arasındaki gerilimi daha da artıracağa benziyor. Bölgede yaşanan bu tür olaylar, uluslararası kamuoyunun dikkatini çekerken, gazetecilerin ve medya kuruluşlarının güvenliği konusundaki endişeleri de artırıyor.

İsrail'in İran devlet televizyonuna yönelik saldırısı, bölgedeki tansiyonu yükseltirken, gazetecilerin hedef alınması uluslararası arenada büyük yankı uyandırdı. Bu tür saldırılar, ifade özgürlüğüne ve basın özgürlüğüne yönelik ciddi bir tehdit oluştururken, bölgedeki barış ve istikrarı da olumsuz etkiliyor.