İsrail ordusunun işgal altındaki Batı Şeria'da gerçekleştirdiği gece baskınları, bölgedeki gerilimi tırmandırmaya devam ediyor. Farklı bölgelere düzenlenen baskınlarda 18 Filistinli yaralandı ve birçok ev askeri karargâh olarak kullanılmak üzere zorla boşaltıldı. Bu durum, uluslararası kamuoyunda büyük tepkilere yol açarken, Filistin halkı arasında da büyük bir öfkeye neden oldu.

Batı Şeria'da Yaşananlar

İsrail askerleri, gece saatlerinde Batı Şeria'nın çeşitli bölgelerine eş zamanlı baskınlar düzenledi. Baskınlar sırasında evlere zorla girilirken, Filistinli sivillerin üzerine ateş açıldı. Yaralananlar arasında kadınlar ve çocuklar da bulunuyor. Görgü tanıklarının ifadelerine göre, askerler bazı evleri tamamen boşaltarak askeri üs olarak kullanmaya başladı. Bu durum, Filistinli ailelerin evsiz kalmasına ve büyük bir travma yaşamasına neden oldu.

Baskınların ardından İsrail ordusundan yapılan açıklamada, operasyonların "terörle mücadele" kapsamında gerçekleştirildiği belirtildi. Ancak Filistinli yetkililer, bu açıklamayı kabul etmeyerek, baskınların sivilleri hedef aldığını ve uluslararası hukukun ihlali olduğunu vurguladı. Filistin yönetimi, uluslararası toplumu İsrail'in bu saldırganlığına karşı harekete geçmeye çağırdı.

Uluslararası Tepkiler

İsrail'in Batı Şeria'daki baskınlarına uluslararası tepkiler de gecikmedi. Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa Birliği (AB) başta olmak üzere birçok ülke ve kuruluş, İsrail'i sivillere yönelik şiddeti durdurmaya ve uluslararası hukuka uymaya çağırdı. İnsan hakları örgütleri ise, İsrail'in baskınlarda orantısız güç kullandığını ve savaş suçları işlediğini savunuyor.

Bölgedeki gerilimin daha da tırmanmaması için uluslararası toplumun acil adımlar atması gerekiyor. İsrail'in bu tür saldırgan eylemleri, sadece Filistin halkının değil, tüm bölgenin istikrarını tehdit ediyor. Barış ve huzurun sağlanması için, İsrail'in uluslararası hukuka saygı göstermesi ve Filistin halkının haklarına saygı duyması şart.

İsrail'in Batı Şeria'daki gece baskınları, bölgedeki insani krizi derinleştirirken, barış umutlarını da zayıflatıyor. Uluslararası toplumun bu duruma sessiz kalmaması ve İsrail'e gerekli baskıyı uygulaması, bölgedeki şiddetin sona ermesi için hayati önem taşıyor.