
Eski Eşten Korkunç Takip! "Ölmek İstemiyoruz!" Şok İddia
İstanbul Başakşehir'de yaşanan olay, boşanmış bir çift arasındaki gerilimin ne kadar tehlikeli boyutlara ulaşabileceğini gözler önüne serdi. İddiaya göre, Funda K. (49) isimli kadının aracına, yaklaşık 2 ay önce boşandığı eşi Emre Ç. (39) tarafından bir takip cihazı yerleştirildi. Bu takip cihazı sayesinde eski eşini adım adım izleyen Emre Ç., bir gün trafikte Funda K.'nin aracının önünü keserek onu tehdit etti. Olay, Funda K. ve kızı Ebru Y.'nin (29) hayatını kabusa çevirdi.
Takip ve Tehdit Dolu Anlar
Emre Ç.'nin sadece takip etmekle kalmayıp, aynı zamanda aracın önünde ani fren yaparak kazaya neden olduğu belirtiliyor. Bu tehlikeli hareket, Funda K. ve kızının hayatını tehlikeye atmakla kalmadı, aynı zamanda büyük bir korku yaşamalarına neden oldu. Yaşanan bu olay üzerine Funda K. ve Ebru Y., polise başvurarak Emre Ç.'den şikayetçi oldular. Ancak, şaşırtıcı bir şekilde, Ebru Y.'nin kendisi için aldırdığı uzaklaştırma kararını ihlal eden Emre Ç., savcılık kararıyla serbest bırakıldı. Bu durum, anne-kızın yaşadığı korkuyu daha da artırdı.
"Ölmek İstemiyoruz!" Feryadı
Olayla ilgili konuşan Ebru Y., yaşadıkları korkuyu şu sözlerle dile getirdi:
"Koruma kararımın olmasına rağmen bunları yapıyor. Bu hiçbir kanun dinlemeyen bir şahıs ve çok korkuyoruz. Ölmek istemiyoruz."
Ebru Y.'nin bu feryadı, Türkiye'de kadına yönelik şiddetin ve takip vakalarının ne kadar ciddi bir sorun olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Uzaklaştırma kararlarına rağmen bu tür olayların yaşanması, mevcut yasal düzenlemelerin yetersizliğini ve caydırıcılığının sorgulanması gerektiğini gösteriyor.
Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele
Kadına yönelik şiddet, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de önemli bir sorun olmaya devam ediyor. Bu sorunla mücadele etmek için devletin, sivil toplum kuruluşlarının ve bireylerin ortak hareket etmesi gerekiyor. İşte yapılması gerekenlerden bazıları:
- Yasal düzenlemelerin etkinliği artırılmalı ve caydırıcı cezalar uygulanmalı.
- Kadınların şiddete maruz kaldıklarında başvurabilecekleri mekanizmalar güçlendirilmeli.
- Toplumda kadına yönelik şiddetin kabul edilemez olduğu bilinci yaygınlaştırılmalı.
- Erkeklerin de bu mücadeleye aktif olarak katılması sağlanmalı.
Bu tür olayların yaşanmaması için toplumun her kesiminin sorumluluk alması ve şiddete karşı sıfır tolerans ilkesiyle hareket etmesi büyük önem taşıyor.
Funda K. ve Ebru Y.'nin yaşadığı bu korkunç olay, kadına yönelik şiddetin ve takibin ne kadar ciddi sonuçlar doğurabileceğini bir kez daha gösterdi. Yetkililerin bu tür vakalara karşı daha duyarlı olması ve gerekli önlemleri alması, benzer olayların yaşanmasının önüne geçmek adına büyük önem taşıyor. Unutulmamalıdır ki, her kadının güvenli bir şekilde yaşama hakkı vardır ve bu hakkın korunması hepimizin sorumluluğundadır.