Türkiye'yi derinden sarsan deprem felaketinin ardından, hayatta kalanların yaşadığı acılar dinmiyor. Hatay'da eşini ve çocuklarını kaybeden Hülya Aydemir, Anneler Günü'nü buruk bir şekilde karşılıyor. Depremin üzerinden geçen zamana rağmen, Aydemir'in yüreğindeki acı ilk günkü gibi taze. İşte bu Anneler Günü'nde yaşananlar ve Hülya Aydemir'in duygusal açıklamaları.

Hayat Arkadaşını ve Çocuklarını Kaybetti

Hülya Aydemir, Hatay'da meydana gelen depremde eşi Mahmut, kızı Esenay ve oğlu Alperen'i kaybetti. Yıkılan evlerinin enkazında sevdiklerini yitiren Aydemir, o günden beri hayata tutunmaya çalışıyor. Aydemir, yaşadığı acıyı şu sözlerle ifade ediyor: "Her Anneler Günü yaklaştığında içim acıyor. Ben annemi de bir Anneler Günü'nde kaybettim. O günden sonra hiç Anneler Günü'nü kutlamak istemedim. Ama benim de Anneler Günü'mün kutlanmayacağı hiç aklıma gelmemişti."

Anneler Günü'nün Anlamı Kalmadı

Hülya Aydemir için Anneler Günü artık buruk bir anlam taşıyor. Çocuklarının yokluğu, bu özel günü daha da acı verici hale getiriyor. Aydemir, geçmişte çocuklarıyla birlikte geçirdiği mutlu Anneler Günü'nü hatırlayarak, o günlerin özlemini derinden hissediyor. Şimdi ise, mezarlık ziyaretleri ve dualar, Aydemir'in teselli kaynağı oluyor.

Hayata Tutunma Çabası

Tüm bu acılara rağmen, Hülya Aydemir hayata tutunmaya çalışıyor. Kaybettiği sevdiklerinin anısını yaşatmak için mücadele eden Aydemir, diğer depremzedelere de destek oluyor. Aydemir, yaşadığı zorluklara rağmen umudunu kaybetmemeye çalışıyor ve geleceğe dair küçük de olsa umut besliyor. Onun bu çabası, diğer depremzedeler için de bir ilham kaynağı oluyor.

Hülya Aydemir'in yaşadığı bu derin acı, depremin sadece fiziksel yıkımla kalmadığını, aynı zamanda insanların ruhlarında da derin yaralar açtığını bir kez daha gözler önüne seriyor. Aydemir'in hikayesi, depremzedelerin yaşadığı zorlukları anlamak ve onlara destek olmak için bir fırsat sunuyor. Unutmayalım ki, onların acılarını paylaşmak ve yanlarında olmak, en büyük teselli kaynağı olacaktır.