Ticaret Bakanı Bolat'tan gelen son dakika açıklamasıyla Türkiye ekonomisinde sevindirici bir gelişme yaşandı. 2024 yılı Şubat ayında 27,0 milyar dolar olan yıllıklandırılmış cari işlemler açığı, 2025 yılı Şubat ayında son bir yıllık toplamda 12,8 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu önemli düşüş, Türk ekonomisinin toparlanma sürecinde olduğunu gösteren güçlü bir işaret olarak değerlendiriliyor.

Cari Açıktaki Azalma Nedenleri

Cari açıktaki bu belirgin azalmanın arkasında yatan temel faktörlerden biri, hizmet ihracatındaki güçlü performans. Yıllıklandırılmış bazda hizmet ihracatı, Şubat ayında 115,8 milyar dolara yükselerek rekor kırdı. Turizm gelirlerindeki artış, lojistik sektöründeki büyüme ve diğer hizmet sektörlerindeki olumlu gelişmeler, ihracatın artmasında önemli rol oynadı.

Ek olarak, hükümetin uyguladığı ekonomik politikalar ve teşvikler de cari açığın azalmasında etkili oldu. İhracatı destekleyen düzenlemeler, yerli üretimi teşvik eden uygulamalar ve döviz kurlarındaki istikrar, dış ticaret dengesinin iyileşmesine katkıda bulundu.

İhracattaki Yükselişin Etkileri

Hizmet ihracatındaki bu yükseliş, ülke ekonomisine birçok olumlu etki sağlıyor:

• Döviz girdisi artarak Türk lirasının değer kazanmasına yardımcı oluyor.
• İşsizlik oranlarının düşmesine ve yeni istihdam alanlarının oluşmasına katkıda bulunuyor.
• Ekonomik büyüme hızlanıyor ve refah seviyesi yükseliyor.
• Türkiye'nin uluslararası ticaretteki rekabet gücü artıyor.

Bu olumlu gelişmeler, Türkiye'nin ekonomik istikrarını güçlendirerek yatırımcıların güvenini artırıyor ve uzun vadeli kalkınma hedeflerine ulaşılmasına yardımcı oluyor.

Ekonomideki Beklentiler

Cari açıktaki bu önemli düşüş ve ihracattaki güçlü performans, Türkiye ekonomisi için umut verici bir tablo çiziyor. Uzmanlar, bu olumlu trendin devam etmesi halinde, Türkiye'nin ekonomik büyüme potansiyelinin daha da artacağını ve refah seviyesinin yükseleceğini öngörüyor. Ancak, küresel ekonomik gelişmelerin ve jeopolitik risklerin de yakından takip edilmesi gerektiği vurgulanıyor.

Önümüzdeki dönemde, hükümetin ekonomik istikrarı sağlamaya yönelik politikaları sürdürmesi, ihracatı destekleyici tedbirler alması ve yatırım ortamını iyileştirmesi büyük önem taşıyor. Bu sayede, Türkiye ekonomisi daha da güçlenerek bölgedeki lider konumunu pekiştirebilir.