
Binali Yıldırım'a Şok Suçlama! İBB Araçları Seçimde Mi Kullanıldı?
CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, eski İBB adayı Binali Yıldırım hakkında şok edici bir iddiada bulundu. Yavuzyılmaz, Yıldırım'ın 2019 İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleri sürecinde, İBB'ye ait 42 aracın seçim kampanyasında kullanıldığını öne sürerek İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı. Bu iddia, siyaset gündemine bomba gibi düştü ve kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.
İddiaların Odağında: İBB Araçları ve Seçim Kampanyası
Deniz Yavuzyılmaz, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, "Bu bir ihbardır" diyerek usulsüzlüğü duyurdu ve ardından resmi suç duyurusunu gerçekleştirdiklerini belirtti. Yavuzyılmaz, paylaşımında "Haydi işlem yapın da görelim" ifadelerini kullanarak savcılığa çağrıda bulundu ve belediyeye ait olduğu iddia edilen araçların plakalarını tek tek kamuoyuyla paylaştı. CHP'li Yavuzyılmaz'a göre, İBB tarafından bir şirketten kiralanan 42 araç, hukuka aykırı bir şekilde 2019 yerel seçimlerinde AK Parti'nin İstanbul adayı Binali Yıldırım'ın seçim çalışmalarına tahsis edildi.
Yavuzyılmaz, söz konusu uygulamanın kamu kaynaklarının siyasi amaçlarla kullanılması anlamına geldiğini belirterek, bunun açıkça kamu zararı ve görevi kötüye kullanma suçu olduğunu ifade etti. Paylaşılan araçlardan bazıları ise şu şekilde:
- 34 NZ 6370 – Volkswagen Passat
- 34 NZ 3428 – Volkswagen Passat
- 34 AIJ 322 – Volkswagen Passat
- 34 AIK 069 – Volkswagen Passat
- 34 AIK 091 – Volkswagen Caravelle
- 34 DH 2799 – Volkswagen Caravelle
- 34 NZ 6416 – Volkswagen Caravelle (iki kez listede yer aldı)
Hukuki Süreç ve Beklentiler
Yavuzyılmaz, başsavcılığın konuyla ilgili ivedilikle harekete geçmesi gerektiğini vurgularken, suç duyurusunun ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan henüz resmi bir açıklama gelmedi. Yavuzyılmaz ise sürecin yakın takipçisi olacaklarını belirtti. Bu tür iddiaların soruşturulması, kamuoyunun bilgilendirilmesi ve şeffaflığın sağlanması açısından büyük önem taşıyor.
Bu tür olayların aydınlatılması, demokrasinin sağlıklı işlemesi ve kamuoyunun güveninin korunması açısından hayati önem taşır. Soruşturmanın şeffaf bir şekilde yürütülmesi ve sonuçlarının kamuoyuyla paylaşılması, adaletin tecelli etmesine ve benzer olayların önüne geçilmesine katkı sağlayacaktır.