CHP İstanbul Milletvekili Zeynel Emre, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın yanıtlaması istemiyle TBMM'ye soru önergesi verdi. Önerge, Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurulu için New York'a giden heyetlerde, devlet görevlilerinin yanı sıra AKP yöneticilerinin de bulunmasına ilişkin tartışmaları alevlendirdi. Emre, bu durumun devletin tarafsızlığına gölge düşürdüğünü savunarak, kamu kaynaklarının partizan amaçlarla kullanıldığı şüphesini dile getirdi.

AKP'li Yöneticilerin BM Ziyareti Tartışma Yarattı

CHP'li Emre, önergesinde AKP Gençlik Kolları Başkanı Yusuf İbiş'in "Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı" ibaresi taşıyan yaka kartıyla Türkevi'nde görüntülenmesine ve AKP Kadın Kolları Başkanı Tuğba Işık Ercan'ın Emine Erdoğan'ın katıldığı bir programa iştirak etmesine dikkat çekti. Emre, bu durumun Türkiye'nin dış politika geleneği ve devletin tarafsızlığı ilkesiyle çeliştiğini vurguladı.

CHP'li Emre'den Bakan Fidan'a Kritik Sorular

Zeynel Emre, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'a şu soruları yöneltti:

• AKP Gençlik Kolları Başkanı Yusuf İbiş ve AKP Kadın Kolları Başkanı Tuğba Işık Ercan, hangi resmi sıfatla BM Genel Kurulu kapsamındaki temaslara dahil edilmiştir?
• Parti yöneticilerinin uluslararası toplantılara katılımı için hangi usul ve prosedürler izlenmiştir? Dışişleri Bakanlığı'nın bilgisi veya onayı olmuş mudur?
• Seyahat, konaklama ve diğer masraflar kamu bütçesinden karşılandıysa, hangi kalemden harcama yapılmıştır?
• "Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı" ibaresi taşıyan akreditasyon kartlarının verilmesinde Bakanlığınızın rolü nedir?
• 2018'den bu yana BM Genel Kurulu veya benzeri uluslararası toplantılara AK Parti yöneticileri katıldı mı? Katıldıysa hangi sıfatla ve hangi bütçeyle?
• Parti yöneticilerinin devlet heyetlerinde yer alması Türkiye'nin uluslararası temsiline zarar vermiyor mu? Bu tür durumların önüne geçmek için bir denetim mekanizması oluşturulacak mıdır?

Şeffaflık İlkesi Tartışmalı Hale Geliyor

CHP'li Emre, bu uygulamanın hem içeride demokratik şeffaflık ilkesini zedelediğini hem de dışarıda Türkiye'nin temsil kabiliyetini tartışmalı hale getirdiğini belirtti. Bu durum, kamuoyunda "AKP, devletin kaynaklarını kendi çıkarları için mi kullanıyor?" sorusunu akıllara getiriyor. Devletin tarafsızlığı ilkesinin korunması ve kamu kaynaklarının şeffaf bir şekilde kullanılması, demokratik bir hukuk devletinin temel unsurlarındandır. Aksi takdirde, kamuoyu nezdinde devlete olan güven azalır ve siyasi kutuplaşma derinleşir.

Bu tartışma, Türkiye'nin dış politika ve kamu yönetimi alanlarında daha fazla şeffaflık ve hesap verebilirlik ihtiyacını bir kez daha gözler önüne seriyor. CHP'nin bu konuyu Meclis gündemine taşıması, kamuoyunun bilgilendirilmesi ve sorumluların hesap vermesi açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın bu sorulara nasıl bir yanıt vereceği ve bu konuda nasıl bir tutum sergileyeceği merakla bekleniyor. Bu durumun Türkiye'nin uluslararası arenadaki imajını nasıl etkileyeceği de yakından takip edilecek.