Türkiye, 17 Ağustos 1999'da yaşadığı büyük felaketin acısını hala yüreğinde taşıyor. Marmara Depremi'nin 26. yıl dönümünde, depremde hayatını kaybeden binlerce vatandaşımız saygı ve özlemle anılıyor. Depremin merkez üssü Kocaeli'nin Gölcük ilçesinde düzenlenen anma törenleri, felaketin izlerini silmeye yetmiyor.

Depremde Yaşananlar ve Kayıplar

17 Ağustos 1999 tarihinde saat 03:02'de meydana gelen 7.4 büyüklüğündeki deprem, Kocaeli, Yalova, Sakarya, İstanbul ve Düzce'de büyük yıkıma neden oldu. Resmi raporlara göre, depremde 17 bin 480 kişi hayatını kaybetti ve 43 bin 953 kişi yaralandı. Yüz binlerce insan evsiz kaldı. Bu acı olay, Türkiye'nin deprem gerçeğiyle yüzleşmesine ve yapısal önlemlerin alınmasının ne kadar önemli olduğuna dikkat çekti.

Gölcük'te Anma Töreni

Depremin 26. yıl dönümünde, depremin en çok etkilediği yerlerden biri olan Kocaeli'nin Gölcük ilçesinde anma töreni düzenlendi. Kavaklı Sahili'nde gerçekleştirilen etkinlik, İstiklal Marşı'nın okunması ve Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Törende, depremde yaşananları anlatan videolar gösterildi ve saat 03:02'de anıta çelenk konuldu. Saygı duruşunun ardından, depremde hayatını kaybedenler için dualar edildi.

Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, törende yaptığı konuşmada, "Deprem gününün üzerinden 26 yıl geçmesine rağmen acılarımız hala taze. Bu felaketi unutmamalı ve gerekli dersleri çıkarmalıyız," dedi.

Denize Karanfiller Bırakıldı

Anma töreninin sonunda, katılımcılar denize karanfiller bırakarak depremde hayatını kaybedenlerin anısını yaşattılar. Gözyaşları sel oldu. Benzer törenler, depremden etkilenen Sakarya ve Yalova'da da düzenlendi. Depremde yakınlarını kaybedenler, acılarını bir kez daha derinden hissetti.

• Sakarya'da yapılan törende depremde hayatını kaybedenlerin isimleri okundu.
• Yalova'da ise deprem anıtına çiçekler bırakıldı ve dualar edildi.

17 Ağustos 1999 Marmara Depremi, Türkiye'nin yaşadığı en büyük felaketlerden biri olarak tarihe geçti. Bu acı olayın yıldönümünde, depremde hayatını kaybedenleri saygı ve rahmetle anıyor, geride kalanlara sabır diliyoruz. Unutmamalıyız ki, deprem bir doğa olayıdır ancak felakete dönüşmesi önlenebilir. Bu nedenle, yapısal önlemlerin alınması, bilinçli bir toplum oluşturulması ve deprem gerçeğiyle yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor.