Küresel ısınma tüm hızıyla devam ediyor ve uzmanlar 2025 yılı için kritik bir uyarıda bulundu. Yapılan araştırmalar, küresel ortalama sıcaklıkların artmaya devam ettiğini ve bu durumun 2025 yılında 1,5 derece eşiğinin aşılmasına neden olabileceğini gösteriyor. Bu durum, iklim değişikliğinin etkilerini daha da şiddetlendirebilir ve dünya genelinde ciddi sonuçlar doğurabilir.
Küresel Sıcaklıklar Neden Artıyor?
Küresel sıcaklıkların artmasının temel nedeni, insan faaliyetleri sonucu atmosfere salınan sera gazlarıdır. Fosil yakıtların yakılması, ormanların tahrip edilmesi ve sanayi süreçleri gibi faaliyetler, atmosfere karbondioksit, metan ve diğer sera gazlarının salınmasına neden olur. Bu gazlar, güneş ışınlarının bir kısmını atmosferde tutarak dünyanın ısınmasına yol açar.
Avrupa Birliği'ne (AB) bağlı Copernicus İklim Değişikliği Servisi'nin verilerine göre, geçen ay küresel ortalama sıcaklık, 1991-2020 ortalamasının 0,60 derece üzerine çıkarak 14,96 derece ile kayıtlara geçen en sıcak ikinci nisan ayı oldu. Bu durum, küresel ısınmanın ne kadar hızlı ilerlediğinin açık bir göstergesi.
Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Türkeş, küresel ortalama yüzey sıcaklıklarındaki artış eğiliminin sürmesi halinde 2025'in 1,5 derece küresel ısınma eşiğinin aşıldığı ikinci yıl olabileceğini belirtiyor.
Türkiye'yi Neler Bekliyor?
Küresel ısınmanın etkileri Türkiye'de de hissediliyor. Sıcaklık artışları, kuraklık, su kıtlığı, orman yangınları ve deniz seviyesinin yükselmesi gibi sorunlar, Türkiye'nin karşı karşıya olduğu başlıca tehditler arasında yer alıyor. Özellikle tarım sektörü, su kaynaklarının azalması ve aşırı hava olayları nedeniyle büyük zarar görebilir.
Prof. Dr. Murat Türkeş, olası bir sıcaklık artışı yaşanması halinde buharlaşmanın artması, hidrolojik döngünün hızlanması, bir yandan kuraklık ve sıcak hava dalgalarının sıklığı, süresi ve şiddetinde artış yaşanırken diğer yandan aşırı yağışlarla karşı karşıya kalınabileceği uyarısında bulunuyor. Bu durum, sel, taşkın, heyelan, kentsel ve kıyısal su baskını, tarımsal kuraklık, içme suyu kıtlığı gibi tehditlerle mücadele edilmek zorunda kalınabileceğine işaret ediyor.
Ne Yapmalı?
Küresel ısınmayla mücadele etmek için bireysel ve toplumsal düzeyde çeşitli adımlar atılabilir. İşte bazı öneriler:
- Fosil yakıt kullanımını azaltmak ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek.
- Enerji verimliliğini artırmak ve tasarruf yapmak.
- Sürdürülebilir ulaşım yöntemlerini tercih etmek (toplu taşıma, bisiklet, yürüyüş).
- Doğal kaynakları korumak ve ormanları yeniden ağaçlandırmak.
- Bilinçli tüketim yapmak ve atık miktarını azaltmak.
- İklim değişikliği konusunda farkındalık yaratmak ve başkalarını da bilinçlendirmek.
Unutmayalım ki, iklim değişikliğiyle mücadele hepimizin sorumluluğundadır. Bireysel ve toplumsal olarak atacağımız her adım, geleceğimizi korumak için büyük önem taşıyor.