
Esnafın Kabusu: Maliye'den Haciz Şoku! Araçlar Müsadere mi Ediliyor?
Son dönemde esnafın yaşadığı zorluklar giderek artıyor. Nakit sıkıntısı, yükselen kiralar ve azalan alım gücü derken, birçok esnaf vergi ve SGK borçlarını ödemekte güçlük çekiyor. Ancak son zamanlarda yaşanan bir gelişme, zaten zor durumda olan esnafı daha da köşeye sıkıştırıyor: Maliye'nin haciz uygulamaları.
Haciz Uygulamalarında Yeni Dönem mi?
Eskiden vergi veya SGK borcunu ödeyemeyenlerin mal varlıklarına ve banka hesaplarına el konulurdu. Örneğin, aracının üzerinde haciz varsa, bu aracın satılması veya devredilmesi engellenirdi. Borcun ödenmesi için fırsat tanınır, ödenmediği takdirde alacaklı olarak aracın satışı talep edilebilirdi. Ancak son dönemde anlatılanlara göre bu uygulama değişti. Şimdi borcu olan mükellefin aracına anında yakalama şerhi konuluyor ve borçlunun ödemesine dahi fırsat verilmeden araç bir ay içinde müsadere edilip satılıyor.
Bu durum, özellikle nakliye işiyle uğraşan esnafı derinden etkiliyor. Ekmek teknesi olan araçlarının ellerinden alınması, iş yapamaz hale gelmelerine neden oluyor. Esnaf odaları ve küçük işletmeler bu nedenle vergi yapılandırması konusunda çağrıda bulunuyor. Esnafın biraz olsun rahatlayabilmesi için SGK ve vergi borçlarının yapılandırılması, sicil düzeltmesi ve haciz işlemlerinin zorlaştırıcı etkilerinin azaltılması talep ediliyor.
Matrah Artırımı Çözüm Olabilir mi?
Esnafın rahatlaması için bir diğer çözüm önerisi ise matrah artırımı. Matrah artırımı, mükelleflerin geçmiş yıllara ait vergi beyannamelerinde beyan etmedikleri kazançlar için belirli oranlarda ek vergi ödemesi yaparak, vergi incelemesi ve ceza süreçlerinden muaf tutulmasını sağlıyor. Özellikle gelir vergisi, kurumlar vergisi ve katma değer vergisi gibi temel vergi türlerinde uygulandığında mükellef gönüllü olarak ek artışı yapar. Bundan yararlananlar, matrah artırımı yapılan vergilerde, ilgili yıllar için vergi incelemesi ve tarhiyat yapılmasından kurtulur. Yaklaşık 50 bin mükellefin bundan yararlanabileceği belirtiliyor.
Borçların yapılandırılması ve matrah artışı hem devlet bütçesine gelir sağlayacak hem de esnafa nefes aldıracak bir çözüm olabilir. En son çıkarılan 7440 sayılı Yapılandırma Kanunu'nun 2023 yılı sonuna kadar 156 milyar TL tahsilat sağladığı düşünüldüğünde, bu tür uygulamaların önemi daha da ortaya çıkıyor.
Unutulmamalıdır ki, bazı dönemlerde borç yapılandırmasını tahsilat kaybı olarak değil, borçluyu kayıt içine alma olarak görmek gerekir. Esnafın yaşadığı bu zorlu süreçte, devletin atacağı adımlar büyük önem taşıyor. Haciz uygulamalarındaki bu yeni yaklaşımın esnaf üzerindeki etkileri yakından takip edilmeli ve gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.