Çin'de genç işsizlik oranı, eylül ayında bir önceki aya göre hafif bir düşüş gösterse de, %17,7 gibi yüksek bir seviyede seyretmeye devam ediyor. Bu durum, ülkenin ekonomik görünümü ve istihdam piyasası hakkında önemli soruları gündeme getiriyor.

Genç İşsizlik Oranındaki Değişim

Çin Ulusal İstatistik Bürosu'nun (UİB) verilerine göre, 16-24 yaş grubundaki işsizlik oranı ağustos ayında %19,9 iken, eylül ayında %17,7'ye geriledi. Her ne kadar bir düşüş yaşanmış olsa da, bu oranın hala yüksek seviyede olması, özellikle yeni mezunların iş bulma sürecinde karşılaştıkları zorlukları gözler önüne seriyor.

Bu durum, Çin'deki iç ekonomik sorunların ve dış belirsizliklerin istihdamı olumsuz etkilemeye devam ettiğinin bir işareti olarak değerlendiriliyor. Genç işsizlik oranının genel işsizlik oranına kıyasla yüksek olması, sorunun boyutunu daha da belirginleştiriyor.

Genel İşsizlik Oranı ve Genç İşsizlik Arasındaki Fark

Ülkede genel işsizlik oranı %5 civarında seyrederken, genç nüfustaki işsizlik oranının uzun zamandır bu oranın üzerinde olması dikkat çekiyor. UİB'nin verilerine göre, ağustos ayında %5,3 olan kentlerdeki genel işsizlik oranı, eylül sonunda %5,2'ye gerilemişti.

Genç işsizlik oranının yüksekliği, özellikle Temmuz 2023'te %21,3 ile rekor seviyeye ulaşmasının ardından, UİB'nin yaş gruplarına göre işsizlik verilerini açıklamayı bırakmasına neden olmuştu. Daha sonra, Aralık 2023'te öğrenimine devam eden lise ve üniversite öğrencilerinin hariç tutulduğu yeni bir hesaplama yöntemine geçilmişti.

Yeni Mezunlar ve İş Gücü Piyasası

Yaz ayları, yeni mezunların iş gücü piyasasına girmeye hazırlandığı bir geçiş süreci olduğu için genç işsizliğinin de yükseldiği bir dönemdir. Çin'de bu yaz 12,2 milyon üniversite öğrencisinin mezun olduğu tahmin ediliyor. Bu büyük mezun ordusu, iş bulma konusunda rekabeti artırırken, genç işsizlik oranının yüksek seyretmesine de katkıda bulunuyor.

• Yeni mezunların iş bulma zorluğu
• Ekonomik belirsizliklerin etkisi
• Rekabetin artması

Çin'deki genç işsizlik sorunu, ülkenin ekonomik büyümesi ve sosyal istikrarı açısından önemli bir meydan okuma olarak karşımıza çıkıyor. Hükümetin bu soruna yönelik etkili politikalar geliştirmesi ve uygulaması, gelecekteki istihdam piyasasının şekillenmesinde kritik bir rol oynayacaktır.