Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) nezdinde tescilli ürün sayısı 42'ye ulaşarak önemli bir başarıya imza attı. Bu tescil, Türk ürünlerinin küresel pazarda daha görünür hale gelmesini ve ihracatta rekabet avantajı elde etmesini sağlıyor. Son olarak İpsala pirinci 41'inci, Bursa kestane şekeri ise 42'nci ürün olarak tescil alarak bu başarıya katkıda bulundu. Peki, bu tescil ürünlere ne gibi faydalar sağlıyor?

Coğrafi İşaretin Önemi ve Anlamı

Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) tarafından yapılan açıklamaya göre, coğrafi işaret, tüketiciler için ürünün kaynağını, karakteristik özelliklerini ve bu özellikler ile coğrafi alan arasındaki bağlantıyı gösteren bir kalite işaretidir. Coğrafi işaret tescili, kalitesi, gelenekselliği ve yöreden elde edilen hammaddesiyle ün kazanmış ürünlerin korunmasını amaçlar.

Coğrafi işaretler, ürünün belirgin niteliği, ünü veya diğer özellikleri bakımından kökenin bulunduğu yöre, alan, bölge veya ülkeyle özdeşleşmiş olduğunu gösterir. Bu işaretler, menşe adı ya da mahreç işareti olarak tescil edilebilir ve gıda, tarım, maden, el sanatları ve sanayi ürünleri gibi çeşitli kategorilerde kullanılabilir.

AB Tescilinin Sağladığı Avantajlar

Türkiye, yerel ürünlerinin dünya çapında tanınması için çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda, Türk ürünlerinin AB'deki tescil süreçleri son dönemde hız kazanmıştır. AB'de coğrafi işaret tescili almanın yerel ürünlerin marka değerini artırmadaki rolü büyüktür. İşte AB tescilinin sağladığı bazı önemli avantajlar:

• Marka Değerinin Artması: AB tescili, ürünlerin marka değerini artırarak tüketiciler nezdinde güven oluşturur.
• Kalite Garantisi: AB, tescilli ürünlerin kalitesini garanti ederek tüketicilere güven verir ve üreticilerin itibarını korur.
• İhracat Avantajı: AB'den tescil alan ürünler, ihracatta önemli bir rekabet avantajı elde ederler.
• Kırsal Kalkınma: Coğrafi işaretli ürünlerden elde edilen gelir, üretimin yapıldığı kırsal bölgelerde istihdamı güçlendirir ve üreticilerin kazançlarını artırır.
• Sahtecilikle Mücadele: Coğrafi işaret tescili, sahtecilik ve taklit ürünlerle mücadelede üreticilere hukuki bir zemin sağlar.

Kültürel Mirasın Korunması

Coğrafi işaretli ürünlerin üretim yöntemleri, geleneksel bilgi ve tekniklerin yaşatılmasını teşvik eder. Bu sayede hem üretim zinciri hem de yerel kimlik sürdürülebilir hale gelir. Örneğin, bir yöreye özgü el sanatları ürününün coğrafi işaret alması, o yörenin kültürel mirasının korunmasına ve gelecek nesillere aktarılmasına katkı sağlar.

AB nezdinde başvuru yapılabilmesi için öncelikle TÜRKPATENT'e başvuru yapılarak ulusal coğrafi işaret tescilinin tamamlanması gerekmektedir. Ulusal tescil süreçlerini başarıyla tamamlayan birlik, kooperatif ve diğer ilgili yapılar, TÜRKPATENT'in teknik yönlendirmesi ve sürece sağladığı destekle Avrupa Komisyonuna başvuru yapabilir.

Gelecekte Neler Bekleniyor?

Türkiye'nin AB nezdinde tescilli ürün sayısının artması, ülkenin ekonomik ve kültürel zenginliğinin dünyaya tanıtılması açısından büyük önem taşıyor. Coğrafi işaret tescili, sadece ürünlerin korunmasını sağlamakla kalmayıp aynı zamanda kırsal kalkınmayı destekleyerek yerel üreticilerin gelirlerini artırıyor. Bu sayede, Türkiye'nin dört bir yanındaki eşsiz ürünlerin değeri daha da artacak ve ülke ekonomisine önemli katkılar sağlanacaktır. AB tescili, Türk ürünlerinin küresel arenada hak ettiği değeri bulmasına ve daha geniş kitlelere ulaşmasına olanak tanıyacak, böylece Türkiye'nin uluslararası ticaretteki rekabet gücü artacaktır.