Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, AB liderlerine ABD ile yürütülen ticaret anlaşması görüşmelerinin durumunu aktararak, bir anlaşma yapma arzusunda olduklarını, ancak uzlaşılamaması durumuna karşı da hazırlıklı olduklarını ifade etti. Bu açıklama, olası bir ticaret savaşının sinyallerini mi veriyor?

AB'den ABD'ye Net Mesaj: Anlaşmaya Varılmazsa...

Von der Leyen ve AB Konseyi Başkanı Antonio Costa, Brüksel'deki AB Zirvesi'nin ardından yaptıkları basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Von der Leyen, geçen hafta Kanada'daki G7 zirvesinde ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı "olumlu" görüşmeyi hatırlatarak, 9 Temmuz'dan önce bir anlaşmaya varmak için çalışmaları hızlandırma konusunda mutabık kaldıklarını belirtti. Ancak, "Mesajımız çok açık. Bir anlaşmaya hazırız. Aynı zamanda tatmin edici bir anlaşmaya varılamaması ihtimaline karşı da hazırlık yapıyoruz." sözleriyle, AB'nin kararlılığını vurguladı.

ABD ile ticari ilişkileri dengeleyecek ürünleri içeren bir liste üzerinde çalıştıklarını da belirten Von der Leyen, "Avrupa çıkarlarını gerektiği gibi savunacağız. Tüm seçenekler masada kalmaya devam ediyor." dedi. Bu ifadeler, AB'nin olası bir anlaşmazlık durumunda misilleme yapmaktan çekinmeyeceğinin açık bir göstergesi.

DTÖ'ye Alternatif Arayışı: Yeni Bir Ticaret Düzeni mi?

Von der Leyen, liderlere serbest ticaret anlaşmaları yapmak isteyen farklı ülkelere sunulan olasılıkları değerlendirdiğini ve Trans-Pasifik Ortaklığı için Kapsamlı ve Aşamalı Anlaşması'nın (CPTPP) kendisi için en çekici seçenek olduğunu söyledi. Bu, Asya ülkeleri ile AB arasında karşılıklı işbirliğinin önünü açabilecek bir adım olarak değerlendiriliyor.

Von der Leyen, bu yaklaşımı Dünya Ticaret Örgütü'nü (DTÖ) yeniden tasarlamanın bir başlangıcı olarak gördüğünü belirterek, ticari anlaşmazlıkların giderilmesi konusunda DTÖ'ye alternatif bir yapı kurulması fikrini savundu. Bu, mevcut küresel ticaret sistemine yönelik eleştirilerin bir yansıması olarak yorumlanabilir.

AB Konseyi Başkanı Costa da, ABD ile tarife konusunda yapılacak bir anlaşmanın anlaşmamaktan çok daha iyi bir seçenek olduğunu vurguladı. "Ekonomimiz için en kötü şey belirsizliktir. Yatırımcılarımıza, çalışanlarımıza ve şirketlerimize mümkün olan en kısa sürede netlik kazandırmak için harekete geçmeliyiz." ifadeleriyle, belirsizliğin ekonomik etkilerine dikkat çekti.

ABD Başkanı Trump'ın göreve gelmesinin ardından AB ülkelerinden çelik ve alüminyum ithalatına ek vergiler getirmesi, ticaret ilişkilerinde gerginliğe yol açmıştı. Bu durum, AB'nin alternatif arayışlarına girmesine ve ticaret politikalarını yeniden değerlendirmesine neden oldu.

AB ve ABD arasındaki tarife müzakerelerinin sonucu, küresel ticaretin geleceği açısından büyük önem taşıyor. Anlaşmaya varılması, ticaret savaşları endişelerini azaltırken, anlaşmazlık ise yeni bir ticaret düzeninin doğmasına yol açabilir. Sonuç ne olursa olsun, AB'nin kararlı duruşu ve alternatif arayışları, küresel ticaretin dinamiklerini değiştirecek gibi görünüyor.